BEKLE KOZANDA...Endişeye mahal yok, Az sonra çatlayacak yerküre Ve boğacak da içinde ukde kalan Son düşleri. Gök delirebilir ansızın, Bir sızıyı evlat edinirsin usulca Ve büyür de büyür: Hem yüreğin yarası kanar Sonra da sen kanarsın her söyleme Her vecizede saklı tuttuğun dilekleri Fısıldarken Kara Melek Fıtratında solan güllere meyledersin Derken solarsın günbegün. Unutma asla adını ve aslını: Şaibeli gölgeler oynaşırken tokanda Bir ıslık çal ve bekle kozanda, Birazdan dönüşeceğin kelebeği Kovma sakın ruhundan, Ruhunu da koyuverme üç beş menfaate Belki gök gözlerinde sevdanın, Yarım ağız hangi hurafe ise inandığın, Pes etme sevmekten Güvenç denen ısrarcı metanet ile Serildiğin rahlende. Varsın kop gel kozandan: Bilsen de öleceğini Gün ermeden sona Tut nefesini Boca et sevgini, hüznünü, hayallerini Evren denen boşluğa: Ki boşluk aslında sensin Kuytularında ömrün gezindiğin derviş cübbenle Kazan kaldırdığın nefretin, hasedin ve yalanın Hangi temsilcisi ise Yine yüreğini boğan O akıbeti belirsiz fermanların, Sakındığın kadar sığındığın Gönül dergâhının… Belki diz dize verdiğin her beyanı Şerh düşerken güne Dirildiğine nasıl ki kani üstelik Bir yalanı da Sonlandırırken tüm saflığınla. Varsın olsun içindeki efkârın: Elbet dineceğini bilip; Varsın hutbelerde gezinen ruhunun En soluk hazanını hayat bil; Yine makber bildiğin Yürek sesinle hemhal Büründüğün kasvetin de elbet vardır yarını; Korkusuzca sevdiğin nasıl ki müphem Nazarında eşrafın; Nasıl ki hazan yüklü yüreğin dinmez telaşında Saklısın Varsın olmasın farkın solgun bir gülden; Gülebildiğin kadar insansın Gülümsemeyi reddetsen bile Yine Hakkın nezdinde Müebbet sevdanla Erdiğin rütbende Son kalıntın olsa da üç beş dize… |
Bilsen de öleceğini
Gün ermeden sona
Tut nefesini
Boca et sevgini, hüznünü, hayallerini
Evren denen boşluğa:
Ki boşluk aslında sensin...
yine güzellikler dökülmüş kaleminizden,
yüreğinize sağlık,kutlarım gönülden...