Lafımızı ortaya koduk...
Yarınım karanlık ümidim sersem
Her nefes bir daha acıyı tadar Hangi çingeneye üç kuruş versem Bir türlü çıkmayan fal’sın, o kadar! . Çok derin azap bu aman ki aman Anladım duçar-ın atisi yaman Kendimle baş başa kaldığım zaman Aklımda bir garip hal’sın, o kadar! .. Ne derim, bir dinle, kulağın açta Mevsimler nerede saatler kaçta Sen; meyve vermeyen yoz bir ağaçta Dibinden kırılmış dal’sın, o kadar! .. Batsın be sebebin, çekip gittiysen Bende de tükendi sen bitirdiysen “Benim için nesin? ” merak ettiysen Bir at tırnağında nal’sın, o kadar! .. Temaşa lütfetme bakma sen bana İzinin üstünde yamadır yama Bazen ağladığım vaka’dır ama Yüreğimde bir dert kalsın, o kadar! .. Cevabı olmayan bir yığın soru Budur seven için, budur en zoru “Suskunluk” sevdanın ateşi, koru İfade özürlü lal’sın, o kadar! .. Kırmak istemezdim, kıramazdım da Sen sınırı aştın! . Öfkem başımda “Mükellef bir sabah kahvaltısında Tadına baktığım bal’sın, o kadar! ..” Sözüme muhatap belki binlerce, Mahlûkat vardır, hem; şişman ve ince Bir şeyler anlattık, biraz şiir’ce Herkes nasibini alsın, o kadar! .. Kadir Albayrak |