Antalya Şehrengizi
Tünek Tepesi’nden bak, bayram etsin gözlerin
İlmek ilmek çözülsün düne dair gizlerin Şairin nazarında dile gelsin Antalya!... Köprülü Kanyonu’nda güle gelsin Antalya!... Akdeniz’in incisi, bir dünya kentidir o!... Hiçbir şehre benzemez yalnızca kendidir o!... Kaleiçi’nde zaman girift bir bilmecedir Hasret Muratpaşa’da ateşin bir hecedir Hayal içre yüzerken güneş öper camları Tadına doyum olmaz Akdeniz akşamları Güneş tebessüm eder Beydağlarına karşı Günün ilk ışığıyla ayağa kalkar çarşı Akşam keyif çayında efkâr deme karışır Bugünün Antalya’sı mâzisiyle barışır Hasretin yangınında yanar kadim resimler İdrakin aynasından geçer bütün isimler Torosların gülüdür, tarihî çınardır o!... Yeryüzü cennetidir, duru bir pınardır o!... Efkârlı bir türküdür, dilimdeki ezgidir İzini iz eyledim, alnımdaki yazgıdır Güzellik gören gözde, bakışında saklıdır Emsalsiz güzelliği nakışında saklıdır Karanlık gecelerde çıramızı yakandır Muhabbet çeşmesidir, içimize akandır Eser bir munis rüzgâr huzur iklimlerinden Gökkuşağı gülümser Barak kilimlerinden Yüreğimize değer Muratpaşa’da ezan Tükenişin remzidir Tekirova’da hazan Perge canlı bir tarih, uykuya yatmış zaman Hüzün fırtınaları, yaman esiyor yaman Ayın şavkı düşünce karanlık gecelere Sana duyduğum sevgi sığar mı hecelere? Bir dünya cennetisin, İrem’i andırırsın Uzağına düşeni hasretle yandırırsın Koyların masmavidir, berraktır denizlerin Gönüllerden silinmez bıraktığın izlerin Olympos kadim şehir, tarih bize gülümser Mâzimize götürür burda bizi her eser… Ülkemin gözbebeği, canımdan özge cansın Diriliş muştususun, tükenmez heyecansın Dolup taşar dört mevsim ören yerlerin senin Sımsıcaktır güneşi gören yerlerin senin Kaleiçi’nde her gün tarihin nabzı atar Akdeniz’in mavisi, hayata hayat katar Saat Kulesi’nde ân, mâziye akar durur Bir alevdir Aspendos, hasreti yakar durur Gönül göğümde hilâl, Akdeniz’in kızısın Hasretin koyu demi, ebedî bir sızısın Mâziden izler taşır Alanya’nın kalesi Zifiri gecelere düşer ay’ın şulesi Dünyalara değişmem toprağını, taşını Mevlâm öne eğmesin göğe değen başını Akdeniz’in yıldızı, aydan arıdır yüzün Geceler cıvıl cıvıl, bir başkadır gündüzün Gönlüme düşen cemre, ey Akdeniz güzeli!... Muhabbetim daimdir, ebedî ve ezeli… Ceddimden yadigârdır her bir taşın, toprağın Kökle bütünleşmiştir çınardaki yaprağın Etle tırnak misali; yurdum, yuvamsın benim Çöllerde yitirdiğim özge Leylâ’msın benim Huzur için başka bir mekân aramam asla Kepez ruh ikizimdir, ayrı duramam asla Burcu burcu kokarsın, sevdamın adı şehir!... Yanı başında olmak, gönlün muradı şehir!... Mavi yolculuklarda ciğerler bayram eder Kekova’yı bir görsen, yürekte kalmaz keder Gece, ay ışığıyla dağılır karanlıklar Bir ömür unutulmaz Lara’da yârânlıklar O eşsiz endamınla büyülersin gözleri Her derdin ilacıdır, zaman çözer gizleri Medeniyet beşiği, son sığınağım, dalya!.. Şehrengizler güzeli,mavi gözlü Antalya!... Yeni günü müjdeler, ufkunda batan güneş Vuslatına göz kırpar içimizde kor ateş Halay çeksin güzeller, raks etsin leyl ü nehâr Zemherinin ardından gelsin gül yüzlü bahar Güzellik uykusunda yarım kalmasın rüyan!... Çok uyumak gaflettir, uyan ey şehir uyan!.. Vuslatın eşiğinde bağrıma bastığımsın Hicran ateşlerinde baruttan yastığımsın Dünyaları verseler vermez seni bu deli!... Hasret nöbetindeyim Pamfilya’dan gideli Canımdan içre cansın, sol yanımda atansın Bayrağın gölgesinde yekpare bir vatansın M. NİHAT MALKOÇ |
Sayfanızda Şahane bir şiir inşa edilmiş…
Gönül ferahlatan Şiiri beğenerek okudum...
Nice güzel şiirlere...
............................................. Saygı ve selamlar..