Bir sual
Hastane odasında daha onbir yaşımda
Gece vakti bir sual düştü aklıma İnsanoğlu ebediyete ne götürebilir Sol yanım fısıldadı cevabı usulca Zaman koparırken takvim yaprağını Cevap sarmaya başladı aklımı Çocuktum lakin belliydi ömrün yolculuğu Elbet vardı çizdiğim yolun yanlışları Gördüğüm dünya’ya gelmemiş gibi yaşar Dert denileni aradığımla aşar Rutinleşen hayatlardan uzaklaşırdım Bir gariptim, öyle derdi dostlar Ondördümde ilk kez aldım bu kalemi elime O zamana kadar aramaktı tek meşgale Arayışımı döküp satırlar üstüne Cevaba sordum adı nedir diye Zordu sabrın kör kuyusunda dolanmak Bir cevap uğruna her gün yaralanmak Delilik desenizde siz buna Ben sevdayı arardım yaşamaktan kaçarak Elbet zaman yine takvimi koparıp Aklımı hayallerde yaşatıp Geçmekteydi suretimde ki çizgilerden Sol yanımı kör kuyularda bırakıp Lakin elbet karşılaşacağız bir gün bir yerde Gözlerimiz meşk edecek önce Sonra telaşlı akıl düşecek meraka Bir cesaret ile soracağım isminiz nedir diye Sonrası aranan cevabın baharı Düşlerden uzanacak sonsuzluk ağı Hayallerimde hayallerinle kurulacak o yuva Bilki ömrümün beklenen çağı |
Kalemin susmasın
______________________________Selamlar