Ay Vurulurken
aya pusu kuruyor yine
sabıkalı bulut hem de yıldızların gözü önünde bir elinde paslı ok diğerinde gergin yay tam da gösünden vuruluyor ay ...................... püsküren lavlar gibi yarası alevlerle kanıyor ................... eğer tanık olmasaydım bu cinayete sanırdım ki; gökkubbede ateşler yakan bir mecusi oturuyor karanlık gece ihanete kokuyor yaslayıp ahşap merdiveni göğün yanık kirişine tırmanıyorum incecik bir rüzgar ıslık çalarak yılan taklidi yapıyor gece ıssız ürperiyorum öyle dalgınım ki; mevsimleri unutmuşum alt basamaklarda zirve buz cehennemi tipiye dönüşüyor kar ben yapayalnız üşüyorum dağlar dağlar ah yufka yürekli dağlar! ağıt yakmışlar aya ben de yıldızlarla birikte kapılıp karanlığın matemine ağıtlar söylüyorum Tanrı çıldırıyor öfkesinden yıldırımlar saçıyor gece; çığlık çığlığa deniz çalkalanıyor deniz çırpınıyor sonra; nefesini tutuyor kainat ay suya düşüyor ............................... seni andığım zamanlar kızıl tüllere bürünür mavi deniz ve sigara dumanı bulutlar ben ne zaman sana vurulsam ayı da vururlar Celal Çalık |
Dönüp dönüp okunacak bir şiir.
Saygımla beraber...