Sarılırdık Yokluğumuza AşklaÖlgün ve yıkık duvarlarımın ardından Öfkemin sarsıntısıyla geçer iken sen Dilimin pastillerinde kıyım acılar Mevsimlerin arka yüzünde gecikmiş baharlar Ruhumun kaygılı denizlerinde çürük bir sandal Ömrümün hırçın dalgalarında kaybolurdum ben Her aşk günü gelince kirini dökerdi sarı denizlere Sevdanın alabora kayıklarıyla geçemezdi mavilikleri Düşsel yolculukların yasak sularında ovardın bileklerimi Çok uzaklarda yine kırılmışlıklar beklerken ikimizi Arsız bir fısıltıyla dönerdik ansızın birbirimize Sarılırdık yokluğumuza yeniden aşkla Ve kanardık usulca derinlerimizde Öfkelerimizdi kınımızda çıldıran oysa Umarsız fısıltılar büyürken içimizde vakit kısalırdı Başımızın üzerinde dolaşan aç martılara şiir atardık Gün dökülürdü terli avuçlarımızdan biz üşürdük Hicranımız olurdu kavuşma erteli mevsimler Biz umudun karanlık zindanlarında İnadına aşkı ve tutkuyu bölüşürdük Selahattin Yetgin |
tebrikler...