Sarışın Esrime
rüyalarım sana kör
ufalar gibi gökkuşağını yedi yerinden yedi renge kırıldı düşüm sana eksik uyandım düşün, sana susuz, sana az ışıkların yıkadığı yüzün tarifsiz beyaz nurdan bir nehircesine aktı geceden güne değdi kamaştı şarkın sarı düşüklerine gündüz dedin anlatıldı bitti bu vakte değin leyla’dan çok bilen bir oryantalistin babil masalları isterdim ki seninle güneşin seyrine isfahan’da düşelim bir fars şairini gözlerine ezip yıldızları gömelim güne gencevi duysa pek dilhun olurdu ah benim hanım sevgilim ama mecnun ölmese bu hangi mesnevi? bu hasrete yazılan bu kesif kelimelerin ağlama bu parıldayan yaşlar yanağında bu ne süreğen defin ben yine yatar uyurum, ay yine asılır oraya ellerini unuturum zühal’i boyadığın maviyi dudaklarını unuturum beklenmedik bir kırmızıyı susup sessizliği kan diye kenetlediğin en mühimi de saçların -çıldırtan sarı bir zaman parmaklarımdan akan güneş ırmağı tanrı dinliyorsa pek müteessir olur ah benim hanım sevgilim bileklerimde dönen bu neşter heyecanı intihar değil hatıranla izah edilebilir basit bir şiirdir boynumda seğirip duran bu urgan sancısı infaz değil vuslatla açıklanabilir o sarışın esrimedir Emreyılmaz Aralık/2017 |
Kalemin daim olsun
_______________________Selamlar