Gece sürgünü
Soluduğu havaya düşen toz zerresi
Sevdanın bir parçasıdır sol yanımda Düşlerine dair anlatımın her kelimesi Düşüm olur aklımın sağır odalarında Şiirleşen kelimeler gibi Zaman ve mekan onla başlar yaşamaya Ne gezer bende mantığın terazisi Dilese yol olur ömrüm onun yoluna Ayrı satırlarda dünyaya gelmez sevda Kader aynı satırlara yazmayacaksa ikimizi Ölüm olur yaşamın kıyısındaki aklıma Ömrümü aşk eden varlığının gidişi Yaşam denizinde ihtimal gemisini Hangi kıyıya götürür rüzgarlar Vardığı limanda yaşatır mı sesini Yoksa ölüm mü vuracak kıyıda dalgalar Gözleri, uzayıp duran gökyüzüm Akıp giden zamanda her şey ona sürgün Bilinmeze gark olan takvim Ona dökülür mü yaşanacak her gün Sürgün geceden yazıyorum bu dizeleri Gece boyu dökülen yıldızlarda diledim Az sonra doğacak güneşin sesinle gelmesini Yüzümde ellerin ancak gün aydın diyebilirim |