GİYOTİN...
Bir giyotin ısmarlayabilirim:
Delici gözlerinde acının Derin bir iç çekişi içip Vaktini bilmediğim mutlak zaferin Tınısında Kaybolmayı defalarca ertelediğim. Bir süse benzer bazen elemim: Süs bebeklerinden çaldığım mutluluğu, Kelamın yitiminde Savurduğum çığlığı Hatta göz bebeklerinde evrenin Koca bir çığ gibi büyüyen Kayıp nakaratını arayan bir şarkı Kadar da içten ve nazlı. Kandıklarımı bilerim Kanadığımı görmese de Tanrı, Diyenleri esefle kınayıp Günahlarımı sererim ayaklarına kaderin, Derinlerden kopup gelen O çocuksu özlemim kadar da İmkânsızım ve bedelsiz. Bir şiirin naaşında dirildiğim Bir de gözyaşlarımı biçen kaderden Çektiğimi asla dile getirmediğim Demeyi bile gölgelerken içimdeki sanrı. Durgun göllere nispeten Dingin olmayı asla sevmedim. Lal şarkıları çalarken çılgın dalgaları Yine beynimde dans eden Zikrin fikrime nifak sokan valsi Yine ucube bir gölgeden Erişkin bir acıya uzanan; Diril bir lehçe bellediğim hüznü Körükleyen aşkın ikircikli dansı... |