İÇ YANGINLARIM...Acelesi olsa gerek bulutun, Dumanı üstünde nice umudun da naşına Yenik düşen gece. Gemlendikçe hürriyet, Kayıp saltanatını boykot ettiğim Mutluluğun çehresinde hâsıl olan Her nasılsa buklelerin ıslak ve sarı tonu, Bin bir tonlama sesin durağanlığında Kıpraşan neşenin de sükûtu olmak adına Yerle gök vermişken el ele. Sandıklarımdan yoksunum; Sanmadıklarımdan da yorgun. Kelamın dirayetinde sükûta özlemim Bir de dirliğini bilip de Bükemediğim yüreğin bileği Sonunda öpmeyi görev edindiğim Titrek ruhumun ışıldağı adeta Evrildiğim yeni günde Verilecek bin bir hükme Olmasa da vereceğim tek cevap Cehaletimi mazur gör yüce Rabbim. Akseden aşkların gıyabında Bozuk düzenin de neşriyatında Her nasılsa solumda her daim bir yangın. Sağların izini sürdükçe Sağlak ritminde ömrün Kaybolmayı meşk edindiğim nice sure Yine içime çektikçe hayatı Zehirlendiğime de kâiniyim zaman zaman Aslolan ne ise ayıp mı da susuyorum? Resmettiğim yüreğindeki nifakta mı Gözlerimi süzüyorum? Bilip bilmediğim onca sanrı; Gözle görüp varmayı beceremediğim ne çok yargı, Diri hezeyanlardan hallice bir heyecan; Ölü ruhlardan müteşekkil o garip hazan… Sevdikçe sevesim gelse de yorgunum be şair! Sevmeyi dilden dile düşüren de sen değil miydin? Olsa olsa aklımın pazarında Elden düşme üç beş cümle, Şeceremde nakşeden deli tüfek ne çok hece. Hani ayıbım var mı da sustum bunca sene? Ya kayıplarımı sunan sen değil miydin, Demelerine ne hacet. Gönül gözümde ıslak nidaları ben mi buyur ettim? Gem’inde ihtirasın ve nefretin Bil ki ben değildim o şerhi düşen: Bilmediklerimden yana kaygım, Yanmayı hepten meziyet bildim: Yorgun adımlarımı kazıdım haznesine sevdanın; Atlas yorganları da serdim Bohçasına sevi meşrebimde Yana kaykılan gölgeleri de görmezden gelip Hazır ola geçtim her gece: Bir ateşi bir de aşkı sulh bildim; Bir rotamı bir de gamsızlığın notasını sehven sakladım Kundağındayım yangınların, Bucağındayım hüznün, Derme çatma kıblemdeyim gece ve gün: Nidalarımı duymasın eşrafım, Sonlanmasın da asla umutlarım; Yol yorgunuyum, sen ruhum! Mağduriyetim ezelden bilfiil tükettiğim; Seraplarım da teyakkuzda Seni görmeden ölmeyi istemediğim; Gidip geldiğim bunca güzergâh Dönmenin de kaçmanın da mümkün olmadığı O varamadığım ana kıta. Hani yarım ada’mdın, Hani sükûtumdun, yuvamdın. Derlediğim topladığım bunca kırıntı, Tüme varmayı asla beceremediğim İç yangınlarımdan bir türlü hidayete eremediğim… |
sevdikçe sevesim geliyor seni
hiç bir şeye değişmem
aşkını,sevgini bir de gölgeni
bu dörtük harika şiirine hediyemdir dost kalem,,,
hep mutlu akşamlar yaşamanız dileklerimle,,,
selamlar