iğneyle dağı delecek sabır yok artık aşacak çöl de yok bir fil unutkan olabilir ama iğne deliğinden geçecek kadar da yitik değildir aklı
samanlık seyran olabilirdi aslında ama hiçbir anahtar delik açamadı meraktan sönük gözlere
umut fakirin ekmeği derler biz düş zenginiydik güzelim biraz da gezgin o düşün pembe denizinde
alışığız gidişlere dönüşlere durup durup durmak yok diye dank eden başımızı alır düşerdik yine düş peşine
her gideni kalana böler sağ kalan kalpten ruhu sökük münasip bir beden bulur can verirdik emanet nefes’ten
şimdi senin külünden el yapımı kuş yaptım
samanlık yakan deliliğin ve biraz da inadın yüzünden
kuma kireç karıp yaylı yatağın gıcırdayan sesinden inim inim inleten o ince sessizliğin ve nefesin kazırken kireci duvardan altta kalan her boyanın canı çıkacısa utancı ifşa eder kendini kendiyle birlikte bir hikayenin reng’ini
şimdi her göz çemberdir gözlerime ezberledim formülü hepsi pi re kare..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
somya şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
somya şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Zamana soyunan kaderin çıplaklığı göze zarar akla zarar yüreğe zarar mıdır ki .
Ya kaderin suçu yoksa !!