0
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1175
Okunma
Bir flaş patlar gözlerimizin önünde
Buz gibi bir maviye keser gibi olur
Ağzımızda tebessümler asılı kalır
Sonsuzluğun ipinde bir mandal gibi tutar bizi
Geçmiş
Koca bedeniyle besler durmaksızın
Bir anne
Bir anne karnının karanlığında
Yürür gibiyiz küçücüktu ayaklarımiz
Dışarıda ters dönmüş bir bardak gibi durur sisten bulutlar
Dökülen yapraklar
Ve turuncu elbiseleriyle lambalar
Bir bakmışsın upuzun bir anekdot gibi düşmüşüz
Yıllar boyunca uzanan kıyıları
İşte yine ğöğerdi bembeyaz bir nokta gibi
Sabah
Aç bir çocuğu besler gibi besledi onca yıllık bizi
Kendi kendimizi hep yoktan oyduk
Yoktan oyduk sözde
Oturduk deltamiza ayaklarimizla
Yürüdük kendi başımızın üstüne
Büyüdük büyüdük büyüdük
Göğe kıvranarak yükselen dumanlar gibi