Koşar Adımla Yaşarız Hayatı
Koşar adımla yaşarız hayatı.
Hayatı anlamsızlaştıran ne varsa retdedercesine. Tahammül sınırlarını aşan durumlara isyan eder, Ve en anlamsızca kabulleniriz hayatın dayatmalarını. Bazen tutukluluk yapar hayat, Yarısı dolu ama yazmayan kalem gibi kalırız öylece. Yarım kalan cümleler oluveririz, tek satırı kalmış hayat defterinde. Eksilen hayatta yeni bir başlangıç için silinmeyen mürekkep gibi. Zaman aktıkça geçen dünlere güleriz. Tükenen yarınlarımıza aldırış etmeden. Bazen dünler için yarınları yakarız, Bazen de yarınlar için hayatı. Hayat oynar oyununu. Bizse kurbanı kendimiz olduğu halde izleriz oyuncularını. Sonra deriz ki bu hayat çok tuhaf. Oysa tuhaf olan bizleriz. Yanılgılar içinde şaşarken kendi kendimize. Sabrederiz hemde beklemeyi bilmezken. Umut ederiz dünü bildiğimiz halde yarınlara yürürken. Sabrın anlamını bilmezken girdiğimiz bu yolda. En çok kendimizi kaybederiz bulmak isterken yolumuzu. Kendimizi ararken hayatı kaçırır, Hayata koşarken zamanla yarışır gibi, Kendimizi unuturuz Hayat çok garip derler, oysa garip olan bizleriz. Aslında herşey de kendimiz karar verir ve kendi seçimlerimize yanarız. Suçlarken en gaddarca hayatın gaddar oluşunu. Belki hayat doğru, seçimler yanlış. Belki de seçimler doğru, hayat yanlış. Bilemeyiz. Ama zamana karşı koşarken kendi hayatımızda yaşamayı kaçırmamalıyız. Ya hayatı unutmalıyız topyekün. Ya da ; Sevmeyi, Umud etmeyi, Beklemeyi, Sabretmeyi, Gerekirse bazı şeyleri unutmayı, Affetmeyi, Yeni başlangıçlar yapmayı, İnanmayı, Ve en önemlisi. Hayata karşı hayatta kalmayı bilmeliyiz. Olumsuz binlerce nedene karşı iki sebep için. |