666666666666.....................
Kahramanlık şiirde!
İşte sevgilim, uzun bir şiir sana İçinde yeşilin her tonundan bir elma Örf’ü ilk koparılışında başladı Cennetin bahçesinde masum bir meyveydi ya! Şarabı da yapıldı, rakısı da Masala da girdi, günaha da Satırlara ilişmiş elmalar göreceksin şimdi… Cennette her mevsim/ hani gözlerim gibi iki yeşil yanaşma… Ya da gözlerin gibi/ gözleri Nûn sevgili! Kahramanlık; yeşilde Yeşilinin en koyusundan Çerçeveli tapınaklar inşaa ettim Ve sen baktıkça tazelendi evren Bir dulun entarisini çıkarır gibi Soydu geceyi gözlerin yastan İki zümrüt göl misali, altında kaşlarının Bakışında, gözünün bebeğinde / Rengi değişiyor elmanın Kahramanlık; dil’de Şiirleri tilavet içinde okuyan sevgili Bu nakaratı bozuk âlemde Susma! Ses ver her dizeye Uzat uzata bildiğince Yetmezse Yakut’ça söyle Çözelim kökünü dilin, ses ünlesin! Ve öp şiiri Sonra da beni öp/ lavlar püskürten ağzınla öp Varsın günaha girelim, günahı boynuma aşkın Dişlerinin arasında, ısırdığın her lokmada/ Tadı değişiyor elmanın Kahramanlık; öğrenebilmekte Ömür bağışlıyoruz börtü böceğe Kuru dala, en kıymetsiz ota Değer biçiyoruz, taşa, toprağa, tek bir tohuma Masalları, falları çoktan unuttuk Kaldı ki kehaneti kendi küfrü kahvenin Ateşten kıymetliymiş kül olmak Her babasız çocuk Zeus’tan değilmiş Sevdikçe büyürmüş yürek Biz de bilgeliğe ulaştık severek Doğruyu bulduk, içinde yüzerken onca yalanın Senin yanında, avuçlarının arasında/ Adı değişiyor elmanın Kahramanlık; öğretebilmekte Bizden izinsiz kimse sevdalanmıyor Yoksa cinayet çıkacak, vuracaklar aşkı biliyoruz Korkmadan atsın yürekler diye Sevmenin şiir’ce mealini açıklıyoruz Romence oynanıp, Ulahça söylenen Türkçe evlenip, Kürtçe sevişilen yerlere Bakire kızlar imge ayıklıyor Ürkek sekiyor bakışları Merasimle uzuyor saçları Günün kızgın kasnağına sevgi dokuyoruz Kilimin desenine, tasın bakırına işliyoruz Artık kimse kızını vurmuyor, yanmıyor yüreği anaların Sandığın içinde, gelinin telinde ve senin ellerinde/ Şekli değişiyor elmanın Kahramanlık; insan olmakta İnsan; tek başına bir hiç, derin bir ıssızlıktır bencilse İnsan; hainse, tek başına melodram, içine çekiliştir durmadan Aşk, kırılabilir tek şeydir Aynı zamanda onarandır Eğer; kalırsak aşk-ta sevgili Öğretebilirsek daha çok sevmeleri Belki de kırılmayacak yerkabuğu, son bulacak kuraklık İşlemeyecek namlusu silahların Belki de kimse ölmeyecek Bozulacak oyunu Mervan’ın Irkçılık, savaş, bitecek belki… Ve biz sevdikçe sevgilim Hele bir de sen sevince Dağlarda, çöllerde/ Nemrut’un eteğinde Burnumuzun dibinde Çaresiz insanların gözünde; tek bir sözünle/ Yasası değişiyor elmanın Kahramanlık; doğrulukta Yanlış yapsaydık, durmasaydık sözümüzde Bu şiirler olmazdı böyle Midesi bulanırdı kalemin Sarı safran kusardı sayfalar Oysa saldırmadık/ Vurmadık kimseyi Ne kuşları yaraladık, ne analarını üzdük Olduğumuz her yerde şaha kalktı çatılar Lakin viran eylemedik, kırılmadı kapılar Sadece sevdik, kahramanca sevdik Yunus’tan örnek alıp; doğru bildik, doğru kaldık Ve sevgili En izbe yerde, her bir köşede Bataklıkta, çöplükte Senin elinde, senin dilinde Yüreğinin ta orta yerinde/ Huyu değişiyor elmanın s.iren/2008 |