5
Yorum
7
Beğeni
4,8
Puan
1808
Okunma
-müsaadenizle, sizi sevebilir miyim ?
siz güneşin kıymetini iyi bilirsiniz sevgili madencim
nasıl da güzelsiniz,
karanlıkta başınızda ki ışıkla ateş böceği gibisiniz
alnınızın karasına adımı yazıyorum, kaderinize gönüllü ortak
bugünden itibaren sevmeliyim sizi
Yerin üstünde ve altında gerçeği arayarak
siyahtan başka renkleri hatırlatırım belki size
insanın yüreğidir deltası, o en kalın ve değerli maden damarlarının bulunduğu yeri iyi bilirim, kazalım hemen. hadi, takip edin,yaklaşın yanıma beraber yerin dibine inelim.
hep sizin değil ya birazda benim bildiğim kadar derin olsun
mesela, kaybolan gemilerin batığına kadar
hatta ine ine Komboçya’ ya varabiliriz
şimdi Akdeniz’den dalarsak
yarın Ganj’ın kıyısından çıkabiliriz
yada sönmüş bir volkanın karanlık evine gidelim
korkarak, nefesimizi tutarak, sıkı sıkı sarılarak
ucu okyanusa çıkan adresler var elimde
elim, nasılda yakıştı elinize
kömür tozundan kurabiyeler yapıyorum kalp şeklinde
siz de beni sevin diye
yoksa retinası yanmış bir demirci ustası mısınız
çirkin, güzel , kaba ama çok insan
içinizde sakladığınız o ağlamaklı çocuğa sarılsam
sonra diliniz çözülse, döve döve incelttiğiniz bıçaklarla acaba kaç kadının öldürülmüş olabileceğini düşünüp nasıl da kabuslar gördüğünüzü itiraf etseniz.dökülseniz kucağıma, sizi avutacak binlerce sözcük sıralasam.
ateş olursunuz
ateşten bir adam
konumuz aşk değil,
aşk nedir ki, ben bambaşka bir şeyi keşfettim
çok daha fazlasını
sabun kokusu tenine bulaşmış bir gündelikçi veya keçi çobanıyım belki
farz edin ki pamuk tarlasında teni kavrulmuş dudakları çatlamış işçiyim
her kadın Sophia Loren gibi olamaz ya!
belki onun bile bilmediği cümleler biliyorum
belki hiç bir yemek kitabında yazmayan bir tarif var elim de
hiç duymadığınız tondan şarkılar söyleye bilirim
anlatılmamış en ilginç hikayeleri sadece benden duyabilirsiniz
siz çoktan daha çok sevilmiş miydiniz, ben sevebilirim
kendi beden kumaşımdan onlarca kadın kalıbı çıkaran bir terziyim
yaklaşınız, korkmayınız
hayatı kolay kılmanın yolunu da bilirim
önümüz de engelleyen dağlar, geçilmez yollar mı var mesela
yıkmayın sakın öylece dursun, dağ da, yol da kalsın
sırf kendiniz için hiç bir şeyi yerinden etmeyin
her şey olduğu yerde güzel, iyi bilirim
ama yine de
en çılgın eserlere imza atabiliriz
bir oyun yazarız ayıları anlatan
belki devrimci bir sokak köpeğinin anılarını sahneleriz
bir şarkı besteleriz; "sadece bir ağaç kabuğunda gezinen böceğe hitaben"...
seversem sizi, ayak tabanlarınıza fil resimleri de çizerim
kartalları anlatan şiirler yazarım sırtınıza
kollarınıza sürgünler ve omuzlarınıza tırmanan salyangozlar resmederim
kestane, gürgen, palamut olur kıtaların adı
bir ağaç kovuğu buluruz, deriz ki “işte vatan”
orman olursunuz
ormandan bir adam
martıların ısrarına dayanamayıp aniden öpersem sizi kaçmayın
sonrasın da sürprizim var
aklınıza hiç gelmeyecek bir meyvenin şarabını yaptım, ikramımdır size
bırakın sarhoş olalım kaybolursak kedi ayak izlerini takip ederek buluruz cenneti
beğenirseniz orada kalırız
beğenmezseniz
bana gideriz
sermin ergöl
5.0
83% (5)
4.0
17% (1)