KASIM AYI SÜZÜLÜRHangi akla uydun da çekip gittin ömrümden Viran ettin bağımı baykuşlar nöbet tutar Çalı süpürgesini ekip gittin ömrümden Süpürdükçe yokluğu belirsizliği yutar Gönlüme ışık tutmaz umut veren ışıklar Yerle yeksan olunca yemin bozdu aşıklar. Neyin hükmünü verdin kendini hakim sanıp Vicdanına sor hele gece uyku uyur mu? Bak gözlerin de solmuş yaptığından utanıp O vicdansız yüreğin senden usanmıyor mu? Kar yağmış tepelere Kasım ayı süzülür Sahipsiz olan gönül korku ile büzülür. Dön desem ne değişir canlanmaz ölen yürek Mezar başıma dizdin ayrılık taşlarını Kimseye güvenir mi gerçeği bilen yürek Sitemi kuşanıp da çatma hiç kaşlarını Ellerim de elinin kanı bulaşık durur Vakitsiz açan çiçek açtığı yerde kurur. Vermiş yaradan sana Yusuf’un gül yüzünü Sevda aşka gelerek vurmuş başı göğsüne Asla sevmem deyip de yemiş kendi sözünü Seni Yusuf sanarak koymuş taşı göğsüne Ezildikçe ezilmiş ağır gelen sözlerle Şimdi geçmişe bakar elem dolu gözlerle. Var git şimdi gönlümün vefa tutmaz sol yanı Söndürdün ışıkları karanlık bana yeter Yaktın küle çevirdin senin dediğim canı Bu öyle bir acı ki yaktığın andan beter Su ölür insan ölür aşk hep baki kalır mı? Karşılıksız sevdayı bilmem toprak alır mı? Ayvazım DENİZ |
Harika bir eser ve ben keyifle okudum.
Ve bir yenisi daha daimi olmak üzere..
Saygılarımla.