BODRUM BALIKÇİSİ
BODRUM BALIKÇISI
Bir balıkçı vardı Bu sahilde Yıllar yılar önceydi Tertemiz düşleri Kirlenmemiş bir kalbi vardı Gönlünün solduğu akşam Gecenin koynunda sabahladı Yalnız bir bankta Ne içmişti ne de sarhoştu Hayat yormuştu onu sadece Hır gürle dolu kavgalar yalnızlastirmisti onu Ne gitmek istiyordu ne de kalmak Huşu bir sarhoşluktu onunki Kendini çaresiz hissetiği zamanlar gelirdi Yalniz kaptanlar kösķune Coğu zaman kendiyle dertlesirken görürdüm onu Yıldızlara naralar atar Yeri goğü inletirdi yüreğinin isyanları Demir attı bir gün Yüreğinin yalnızlık kumsalına Asi bir ağacın rüzgarında gölgelendi Feri soldu rüyalarının Puslandı hayalleri Toz pembeden maviye, Hüznünün soğuk ayazında Bir düş kurdu kendince Üşüdü anıları Titrek bir mum ışığında Bir karaltı gecti ömründen Durduramadı Bir zamanlar bereketli olan deniz Balık da vermez olmuştu ona Bodrum balıkçısıydı o Kaç ev onun balıklarıyla doydu akşam Oltasından bir uçanla bir kaçan kurtulurdu Hiç eli boş dönmemisti eve Buģüne kadar Evde bir hanım üç çocuk Dört boğaz aç bekliyordu onu Tüm geçimleri denizin balıklarıydı Tüm rızıkları da Ne diyecekti şimdi onlara Oturdu bir banka Hani erkrkler ağlamazdı Utanmadı, inadına ağladı Şu an ihtiyacı olan tek şeydi Ağlamak,ağlamak...ağlamak Yıllar geçti bir gün bereketli Bir iyi bir kötü Saçlarına aklar düstü Alnında kırışıklıklar Yüzünde geçip giden bir ömrün tablosu belirdi Emeklisi gelmişti Aşık olduğu denize veda etti İnzivaya çekildi Yaşlanmıştı Şimdilerde 70 yaşında, Yılların yükü kamburunda Bodrum’un emektar balıkçısiýdı |