“suzidil ağıt”
Dalgındı son günlerde
dalından koparılmış çiçek gibi ,kimsesiz Ilgındı , rüzgarların intikam taşıdığından habersiz Militer düşler kurgulayan insan suretli ,yılan siretli kardeşin leş kokusu artık büyümüştü yani Kızıl boyalı hangi oyun masumdu ki bu öksüz coğrafyada Bir nefeste çıktı yokuşu Vurdu elini masaya durdu ,saniyeleri yıl oldu saatin İlk hayal kurduğu günkü masumiyetin hayalini kurdu sormanın izdiham susmanın kahır olduğu suali sordu... (........................................?) büyüdü gözbebekleri modern büyücülerin kinleri yakamoz gibi yüzlerine vurdu.. “Elleri ters kelepçe Yüzü toprağa dönük ağlıyordu bir yandan öte yandan yiğit hep suzidil* kalsın bu ağıt” Farzımuhal Suzidil:makam (gönül yangını) |