Canhıraş-ı Seher
giden günleri uzatır
vakte düşer ölüm sevdası aşk ateşini söndüremezsin cehenneme buz atıp göğe dua eder toprak hergece susuz yatıp keder kumlarında deniz genizde acı gözde yaş yokluğunun yanında sözde savaş katliamı insandan nisandan bu kadar beklemedi dudaklarım su huysuz cümlelerin ihtilaline kurulunca pusu o şiirler kalem kırar nefretini kusup anlamına matemi göm dirilince mahzeni ör saçlarında o zaman işte öpüşmek adabıdır kaçmanın şiirlere buyruk güzelliğin cennetten yeryüzüne düşmüşsün belli alamayıp hızını yetim bırakılmış o gece çocuğusun söyle hangi kuyruklu yıldızın gecelerde ararım bu yüzden gündüzlere uyku bırakıp kuşlara eşgalini çizdirdim seni bulmam çok yakın gün doğumu ay tozu birikir kumbarasında sanırsın ki karanlığın görünmez güzelliği karasından gözlerinde gördüm siyahı bilirim siyahta güzel yeri gelir denizde kokar gülünce gün ayarda bayılır insan ağlayınca mahşeri gör yanaklarında doğurur aydınlığı rüzgar teninde sürerken saltanatını işte o kadın gidince kuşlar bile hayal eder intiharı kendi kanatlarından |