6
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
1713
Okunma

İyi ki doğdun, varlığın ne de güzel.
/Dehşetle çırpındı
hayal kırıklığına çırpındı
sokağın tam ortasında bilinçsizce
gerçeğin acısı hangisiydi,
neydi şimdi bu
mayıs, içine kanamıştı
bunu nasıl ispatlayabilirdi ki
ve
aniden kenetlenen demir de neydi?/
.....
Düş oldu
bu yer inkar ediyor döllenmeyi
sanki tüm gündüzler geceleri temizlemiş
geceler çok eskide kalmış
Her sabaha yenik uyanmak
politik günaydınlar
özlem dolu inkarlar
sıradanlığın sızısı
hak ediş memnuniyeti
ki az şey değil kabul görmek
Çalışmak, hatrı sayılır miktarda
biraz hareket ve biraz soluklanmak
endişesiz,
kurulmamış ve lafı bile olmayacak iyilikler.
Uzaktı
uzaktan uzağa
tüm kederleri alt etmiş,
yaratan diyorum
çünkü buranın lisanı
sadece böyle susuyor.
Mesela,
plütonda hiç mesele değil bunlar
laflar hazza kadar
sonrası yoğunluk ve yorgunluk
ebedi suskunluk
Söz sınıra değince
dahil olmak
uygunsuz koşullarda
durup dinlediğinde kenti
trafik ışıkları
tatlı ekim
O pazar akşamı
geldiğinde
dizdi dikişler sıra
teb’in kapısı şahit oldu
batarken ve çıkarken sessizdi
pembeler aşkına
saçıldı sonbaharın tomurcukları.