KALDIRIM TAŞLARI SIRILSIKLAMKaldırım taşları bu akşamda sırılsıklam, Her taşı, bir bir yerinden oynuyor delicesine! Geçmişten geleceğe ayak izlerini saya saya Saydıkça bitap düşüyor bırakıyor ruhunu..! Kapıya gelen Azrail de olsa buyur edecek Çaresiz ağırlayacak en afillisinden..!!! Kimler geldi geçti! Dile gelse de söylese..! Dertlisi dertsizi, ayığı sohoşu, akıllısı delisi... Küfesi doldu doldu boşaldı da Bir gün olsun ah etmedi lime lime olmuş sinesi Ayaklarla aşina oldu gece gündüz demeden Her yağan yağmurda siyahlar giyindi, dualarla Güneşi görünce umutlandı! Gözyaşlarına gün doğdu! Gülümseyerek karşıladı, birbirinden ağır misafırleri Köhneleşmiş taşlara rağmen durmadan hasbahal etti! Basıp geçen ayaklara, gönüle giden ezeli yolda Yüreklere umut oldu, yoldaş oldu, yaren oldu..! Düşünmeden meydan okudu durdu zamana..! Kaldırım taşları sırılsıklam, Hüzünden mi, mutluluktan mı bilen yok..? Bilen, bilmek isteyen olmasa da, Islandıkça buram buram toprak koktu her taşı Koktukça misafirleri sarıp sarmaladı Dili olsa da akıtsa dökse içini , kanarcasına boşaltsa Göz be göz olmuş pınarlardan, sırtladığı her küfeyi Sormayın, sorgulamayın, nicedir hali..? Şimdilerde hancı kaldırım taşları; Gözleri uzaklara dalarak, basıp geçen onca yolcuya Kimi zaman ağlıyor Ağladıkça, her taşı sırılsıklam olup üşüyor, üşütüyor..! Kimi zaman ise gülümsüyor, Gülümsedikçe her taşı güneş olup ısınıyor, ısıtıyor..! 24.10.2017 Pınar ÇETİN Ankara |