BENDEKİ SENİN ÖMRÜHep ıssız yerlerde mi durur ah bu yelkovanlar. ’Çocuk olmak için dokuz ay insan ölmek için bir ömür ’ mü beklenir. Arkamda biriken gölgelere baktıkça Son kullanma tarihini geçirmiş hiç bir şeye öksürüp durmazdım dolu dolu. Dönekler geçidinden geçerken kemiklerini yitirmezdi ölüler vagon dolusu. Cesur otobüs camlarından bakmazdım yağmur yüklü gözlerle. Uçurmadan hayalleri gökyüzüne kare kökünü almazdım sevdaların. Yolunu şaşıran rüzgar misafir olmazdı yüzümde. Bir selamına yenilmezdim hasret adlı çiçeğin. Hüzne kesmezdi yıldızlar melodisini yitirdiğinde. Vefalı bir dost gibi gelmiyorsa beklediğim sabah. Ölüme hüküm giyiyorsam geçince yüreğimin üşümesi Eklem yerlerimi acıtıyorsa gençlik düşlerim. Bir sopayla çiziyorsam karların üzerine sonsuzcasına birlikte olacağımız odayı. Verilen sözlerin hiçliğinde başı dizimde uyuyan denizler dolaşıyorsa içimde. Bir çiçek oluyorsam kendi ülkemin renginde yer yüzü demetinde. Hançer gibi saplanan sözcüğü hala duyumsuyorsa soluğum. Kar yağıyorsa güneşli kirpiklere kime aittir bu ülke kış gelince söyle kime..? Fotoğrafların bile küsmüş anılarına Sen bana üşenirken; sığırcıkların dağıttığı akşamın sesiyim ben hala.. ferdaca |