sana/sadece sana..akıyor mu parmak aralarından.. düş vakti ve yağmur. sıcak... ıIlık bir koku odalardan odalara, duvarlardan duvarlara çarparak yayılıyor. ve sen ki sevgilim olmayan sevgili üstüme geliyorsun. buruk bir şarkının en ekşi yerindeki ıslaklıkla, avuç içlerini dolduran küskünlüklerle üstüme geliyorsun. hüzün.. gece ve unutulmuş toka... bana anlatmanı beklemiyorum evet. bu yüzden anlamıyorum seni yazarak, kuma önce ve suya sonra kim bilir. akıyorum ben de kendime... dalaştım yani aklımdaki her bir hücreyle. biliyorum, bir daha bir daha olmayacak. bu yüzden bakmıyorum gözlerine inatla... gördüğüm şey bir gölge ve yanımda ve dokunuyor bana ve kuşatıyor beni. b/akmıyorum evet gözlerim sıkı sıkı kapalı ya sen değilsen? açık unutulmuş bir pencere ve sönmemiş bir sigara... kabuk bağladım, ıskaladım. bir renktim boyandım, kördüm bu yüzden açmadım dudağındaki kilidi.. duyacağım ne kadar söz varsa söyledim. kendimle kaldım kaç mevsim evet ben de sıkıldım. değiştir kanalı gerçekten değiştir. kanımın yavaşladığını duyumsadım. öp ve kaşı kabuğumu ak/ mak istiyorum sadece... çıkarılmış bir maskeye, sana bakıyorum. sana. ne erken ne geç olan bir var oluşa. her şey yani benim olmayan her şey, önce derime dokunuyor sonra soluğuma ve uzaklaşıyor. sana benziyor. en çok sana benziyor benim olmayan her şey. içimde bir tufan var bunu bilmiyor kimse... bir vahşet ki ne zaman gülsen dudaklarını yırtıyor yanaklarına kadar. öyle gülmesene aklıma bir şeyler oluyor... sabaha... uyanacağım... çünkü birazdan kalkıp uyuyacağım. düşünsene beni bekleyen bir sürpriz yok. müjdelenecek bir ölüm ya da bir sarsıntı bir deprem bir... bir şey her neyse yok. yerimi almak istediğinden emin misin? yanımda uzanmana izin verebilirim evet. ama emin misin bu köşe de olmaya. sarı bir çarşaf ve satenden şekiller ki her an silinebilir... silebilirim yine de terini ya da yaşını bunları boş ver seni sevebilirim. sanrım sadece bunu yapabilirim. yine de emin değilim. kendime alışmakla çok zaman kaybettim. o sokağın köşesinden dönmedim. sokağı gördüm sadece ışıklar içinde ve kokular... hayır sen de sevemezdin o kokuları anlıyorum bu yüzden sırtımı döndüğümde kürek kemiklerimin arasından öpmedin habersizce... unutulan söze ve yeniden hatırlanacak olan bir yüze... bir tekrarın sonsuz bir tekrarın ömür sanılması ve hayatın bu tekrarın biraz dışına çıkmak olduğunu ki bir dairenin çevresini genişletmesi sadece, bir ayrıntının büyümesi ve kurtarılacak bir şeyin olup olmamasını düşünmeden o anın kurtaracağına inanmak. sadece vazgeçişi zorlaştıran nedenlerden saklanmak. büyüdüm ben. gövdem ağırlaştı hiçbir rüzgar sadece saçına dokunmamışlar beni savurmaya yetmez. dibine batabilirim. ve oradan hiç çıkmaya bilirim. kurtaramam yani seni ve bir şatodan nede bir masaldan. ben uyduruyorum çünkü... harfler kelimelere, kelimeler cümlelere dönüşüyor. sen biraz bana benziyorsun biraz mevsime... günler aklını kaçırmış bir kuş telaşıyla hızla uzaklaşarak geçip gidiyor. kalıyorum. KANIyorum. inanıyorum. bekliyorum. döneceksin.. . (...) |