BAYKUŞUN MASALIDüşler kahvehanesi açıldı gece yarısı Sığındı ruhu üşümüşler ateşin başına Başladı anlatmaya yaşlı baykuş Gerçekle karışmış alacalı masala Masalın avaresi ne beyazmış kuğu boynunda Nede bir kuzgunun kanadındaki kara Rengi , sen ben o gibi karmaşa Bir hayali varmış avarenin Gökkuşağı ötesindeki hazineyi bulmak Kıtlıktan fakirlikten Köyünü yakınlarını kurtarmak Kimsenin yapamadığını yapmak Yatarmış kalkarmış plan yaparmış Derlermiş gökkuşağının ötesi uzak Yolları keskin zor ve bol bol varmış tuzak Ama o hep işin sonunu düşünürmüş Ve bir gün başlamış hazırlığa Çıkmış zorlu bilinmezlerle dolu yola Gitmiş , gitmiş , gitmiş varmış bir koca dağın yamacına başlamış tırmanmaya kurt kuş sesleri arasında soğuk buz dememiş çıkmış aşmış koca dağı tek başına Gitmiş , gitmiş , gitmiş Varmış deli dolu bir nehrin kıyısına Derin soğuk dememiş Geçmiş karşıya içindeki aşkla Tekrar , gitmiş , gitmiş Varmış bir Ormanın yamacına Dalmış hiç düşünmeden ormana Orman o kadar güzelmiş ki Yemyeşil koca ağaçları Serin mi serin suları Rengarenk çeşit çiçekleri Tılsımlı kuş sesleri Zor değilmiş gayri yollar Hiç de dedikleri gibi Tadına doyamadığı meyveler Başını döndürmüş avarenin Avareliğini unutturmuş Büyülenmiş sersemlemiş Aklında ne hayal kalmış ne mekan Derken geçmiş acımasız zaman Birden aklına gelmiş köyü yakınları Yüreğini bir telaş sarmış Büyülenmiş düşünmemiş yarınları Aceleyle koşmuş ter içinde kalmış Sonunda ormanın ucuna varmış Bakmış bakmış bakakalmış Ortada ne gökkuşağı Ne de hazine kalmış . |
Kutladım değerli kalemini ve eserini
Gönlüne, ömrüne bereket
Sağlıcakla