dokun bana..çünkü çatlar dudağın önce söz kururken dilinde ki haklıydın, yağmur halleri vardır gitme/lerin. tedirgin olmuş bir ruh musun? kovulmuş bir hizmetkâr mı yoksa… bir daha hiç ayaklanamayacağını düşündüğünüz o son mitingde misin? o son merhaba da olan yüzler gibi misin? utanmaz ve aç dokunuşlarla… neden hep bir şey biraz daha iyi olmadı değil mi? neden hep daha az sıcak olmadı mesela temmuz, uyumak isterken solunla… soluğunla oynadığın camlar neden hep çabucak silindi. -buğu- küstün, kızdın, ağladın ve dokundun iki parmağınla bir çocuğun kocaman eline… (...) |
Ve .