İKİ YOKTAN NE ÇIKAR?
Bende yok sabr-ı sükun, sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar, fikredelim bir kerre NABİ Ey duman gözlü ahu! Bu derde nedir çare? Ateş içte olursa kalpte olmaz mı hare? Vefa sizde bir semt mi yoksa kenar mahalle? Nice acı görür de aldırmaz muhayyile Her hicranın tortusu çevirir halden hale Geceler çile yüklü gündüzlerse merhale Çileler sınavımız iman ettik kadere Onunla olgunlaştık alıştık her kedere, Geceleri beklesem şafak doğar mı yâre? Sabrımın sarhoşuyum olmaz mıyım avare? Kavuşmak hayalimiz olmazsa da mahşere Her şerrin içi hayra hayrın içinde şerre, Sevdanın serencamı ayrılık mı semere? Saçımda çiçek açar yüzüm döner mermere Ruhumda nehir akar gözlerimse şelale Neden uzak durursun sebebim infiale? Sabr-ı selamet için sen de yok mu idare? Sıradağlar misali yüreğim pare pare Güzeller bivefaymış olmazsan derde çare Anladım ki nafile sevda kar etmez yâre. 10.10.2012 |
Alışılagelmiş tanıdık kafiyeler yerine genelde isimden kafiye yapılmış.
Bence de en güzeli yapılmış.
Çünkü bu zamanın en büyük kusuru bilindik ve daha önce binlerce kez kullanılan kafiyelerin kullanılıp durması.
Bu da eskiyi tekrara giriyor ve bazı çevrelerce hece bitti çığırtkanlığına sebep oluyor.
Hece şiirinin bitmesi mümkün değil sonuçta o bizim kültürümüzün bir parçası.
Ama bitmemesi içinde yenilik şart. Örneğin bir Karacaoğlan ya da Yunus emre olmak yerine kendimiz olmaya çalışmalıyız. Biz bir şeyler yapmak için çaba göstermeliyiz.Mesela bu şiir de olduğu gibi isimden kafiyeler kullanmaya çalışalım.
Bir de hece şiirinde imge kullanmaya çalışalım ve dörtlükler yerine farklı kalıplar deneyelim bence.
Tarık bey güzel bir şiirdi.
Yalnız genelde şapka kullanılan şiirde "Anladım ki nafile sevda kar etmez yâre." mısrasında "kar" kelimesi sanırım gözden kaçmış ya da klavye hatası olmuş. Kâr olmalıydı.
Bilginize...
Saygımla