23. Sokak
İlkin ,
iyi ruh halinden serbest bırakıyorum kendimi boynunun kemendinden aşağı düşüyor bedenim bir şey kırılırken içimin aynasında her şeyin taklidini yapıyor kuşlar ben, migrenime sövüyorum ağız dolusu. ....... Sonra, eylülertesinde sana bağışlıyorum ellerimi İlkin , yolları tırmıklıyor adımlarım ay tozuna karışıyor esrik bir gülüş babamdan kalma çakıyla yontuyorum zamani. Sonra , kolları kırılıyor ayrılığın ve sonra gövdesi. Ağzımın tadı ömrünün tuzuna bulaşmışken içimde bir göğ oluyorsun içimde deli bir mavi. ben söyleniyorum büyük bir yeminle... Hadi söyle kaburgana.hadi söyle! gün batımından önce bir daha doğursun beni. |