0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
862
Okunma
41. ARAYIŞ
a.
gülümseyen bir yüz aramak:
budur belki hayatın yegâne anlamı
herkes, bir başkasının eksiğiyle yüceltirken
karşılıksız aşkını ve bilinç-altını
bir başkasının acımasız saldırısına
direnirken, bir şiirin şefaatine sığınarak
-yapışkan karanlıklar dolanırken dünyayı-
iyilikler taşıran söyleyişlerle onarmak
insan olmanın yırtığını
gülümseyen bir yüz aramak:
müşkülâttır ama sâhiden değer
kendimizi ötekiyle buluşturmayı denemek
kısmadan hiç hayatın kendiliğinden ışığını
b.
söylemiyle eyleminin birbiriyle örtüştüğü
gülümseyen bir yüz aramak
ütopyadır diyecekler, derlerse desinler
unumu eledim de, eleğimi asmadım
vız gelir, tırıs gider
(): İmece Edebiyat, Haziran 2015, Sayı 21
42. BİR ZAMANLAR
ben de gençtim bir zamanlar
şarkı üstüne şarkı mırıldanırdım
kalktığımda sabahları
saçlarımda lirik rüzgârlar
bulutlar cilveleşir dururken
güvercin kanatlarıyla
benim alnım serinlerdi
yüzü pembeleşirdi sevdiğim kızın
kayalıklar arasında çokluk
büyütmeye soyunurdum düşlerimi güzelce
hayat benden yanaydı
tanrı benden, ter benden
gücünü yitirirdi tüm matadorlar
ben güldüğümde
tabut yapımcıları cayardı tabut yapmaktan
edebiyat tîranları rezil olurdu
ben de gençtim bir zamanlar
aydınlıktım, ayrıksıydım, fazlasıyla alazdım
şimdileyin bende batar her akşam güneş
ihtiyarladım
(): İmece Edebiyat, Haziran 2015, Sayı 21
43. BİR DEMET TİNSEL HAİKU
1.
yırtığındadır
son yağmur seslerinin
ölüm acısı
2.
kanatsızlığı
kanıksarsa o serçe
yas dolar tanrı
3.
gökle değiştim
gözlerinden fışkıran
sonsuz sancıyı
4.
şiir de ağlar
yeter ki yeşersin aşk
her gün batımı
5.
dolaşık sözler
ide’sinde barındırır
yoksul yazı’yı
6.
kendine göçer
kendinden kaçar en çok
giz sığınağı
7.
filozofik bir
rüzgâra tutunsam ve
yaksam aklımı
8.
kalbimde mahşer
başladı başlayacak
ah, zamanı mı?
9.
kıvransın pathos
tragedya dağılsın
güller yukarı!
10.
şerefsiz şair!
.iktiğin kelimeler
yanına kâr mı?
(): Berfin Bahar, Aralık 2010, Sayı 154
44. İYİ Kİ
siz buradasınız
mâvileşen şarkılar gibi buradasınız
sesinizin dibindeki inciyi unutmadık
kanınızın kabarışını, sevdalanırken
dirhem dirhem topladınız günlerin közünü
suskuyu coşkunlukla
yaşamın lirizminden damıtıp durdunuz
insancalığı
kınında paslanmış bıçağa ve
baldan tatlı incirlere böldünüz
mukaddes acıyı
çarptınız gülü sözün çağıltısıyla
iyi ki buradasınız
içinizin uslanmayan uslanmayacak
tam yedi deryâsında
() : Kurgan Edebiyat, Mayıs-Haziran 2015, Sayı 25
45. İSTEDİK Kİ
ekim de gidiyor, güzelim
89 güzünü de yarıladık sayılır
yarıladık sayılır sevdamızın ömrünü
nice zıpkınlar yedik, kan köpüklü sularda
zulüm, bir burgu gibi oydu yüreğimizi
ölüm tâcirleri gördük
gelgelelim yılgınlığa kaptırmadık paçamızı
gökyüzünün sereserpe mâviliğini
yeryüzünün çalkantısını, dinginliğini
yaşamımızın yaralı târihine
sözcük sözcük işledik
buğusu üstünde ekmeği
özgürlüğün gül rengini
barış geleneğini
özveriyle savunduk
istedik ki: konuşmak gülmek sevişmek
gök çıngısı, can yongası, çiçek kokusu
yönetsin dünyayı
istedik ki: her öksüz, yıldız tozlarıyla donansın
1989
(*): Eliz Edebiyat, Nisan 2015, Sayı 76