YOKLUĞUN KABUS GİBİ
Bir fırtına gibisin içimde
Bulutlar ağlıyor Yağmur damlaları akıyor saçlarımdan İhtiyacım olan nefes gibi içime doluyorsun Rüzgar getiriyor kokunu uzaklardan Yüreğim paramparça olmuş Yere değiyor dallarım Kuşlar kanat vuramıyor ıslak kanatları Peki ya bir yıldız mısın sen Gökyüzünden avuçlarıma düşen Bir damla su muydun ki; Sensiz geçen her gün eriyip yok oldum Buhar olup tekrar mı uçtum geldiğim yere Deli boran esen rüzgar mıydın da Esip geçtin savurdun yapraklarımı Dör bir yana,kaybettim şimdi yönümü Yüreğimde açan güllerimi soldurdun Gece ıssızmış gibi, karanlık göz kırpıyor Gözbebeklerimi yakıyor gözyaşlarım Sol yanım işte,tam orası acıyor Bunaltıyor dalga sesleri içimi yokluğunda Kıyıya vuran her dalga susatıyor özlemlerimi Kelimeler anlamsızlaşıyor Körelmiş vicdanlar Sevince nefesinden tatmaya gelmiştim Gözüm yoktu hiç bir şeyde Suyunla ferahlamaya gelmiştim Denizi izledim, denizine doymuştu gözlerim Dalgaların sesini duymayacak kadar Kabus gibi her şey Gözlerim her bakışında azgın dalgalara Köprüler inşa ettim yüreğine Elini tutan ellerimle kopardım kelepçeleri Uzattığın her sevgiden Bir avuç tohum bıraktın yüreğime Kendi ellerinle yeşerttin Gelmez sandığım mutluluğun Kimsesiz sahipsiz mezarı oldu yüreğim! Rüyalarımda hep bir kaç adım önümdesin Dağları duvarları aşıp geldim Soğuk ellerini ısıtmak gibi Tarifsiz sıcacık özlemin Yanlış bir zamanda Süzüldün geldin yüreğime Karanlıklarıma hükmettin Hep karanlığı yaşadım Sonu gelmez sandığım boşluğa bakarken Kaybettim gözlerimin rengini Faydası yok uzatsan da ellerini Tutamazsın ki artık ellerimi Y.szgn |