AKŞAMLAR-3
Güneş aşıyorken, tepe üstünden
Bilmem ki nelerden, bizar akşamlar Ben anladım, karanlığın, kastından Bazı aylar ondan, uzar akşamlar Bilen bilir, Dünya denen, bu hanı Masiva ya attım, ben de, bu canı Sarsamaz hiçbir güç, ben de imanı Hasreti imbikten, süzer akşamlar Bilir mi ? Gufranı, sırra ermeden Yanar mı o yürek, sevda görmeden Girilmez gönüle, selam vermeden Hasreti art arda, dizer akşamlar Sergüzeşt ararken yolda gözlerim Gül yüzlü yârimi, düşler, özlerim Hani, yörüngeden, sapsa sözlerim Haramı, günahı, sezer akşamlar Gizlenen esinti, dağ yamacında Sevdalar savrulur, gece Acunda İlhamlı sözcükler, dilin ucunda Benimle sahilde, gezer akşamlar Leyla karasıdır, çevre ve her yan Seçilmez hiçbir şey, ağarmadan tan Yâr’in cemalidir, gözüme çarpan Zifir denizinde, yüzer akşamlar Evveli ezel de, öz kaleminden Şiirler yazdığı, söz kaleminden Aşık Lüzumsuz’un, göz kaleminden En güzel aşkları, yazar akşamlar Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI BİZAR : Bıkkın, rahatsız, mutsuz MASİVA : Dünya, kainat, tasavvufta alem. "Allah" tan başka her şey GUFRAN: Bağışlama. Günahların affı. Cenab-I Hakk’ın günahları affedip örtmesi, rahmeti. SERGÜZEŞT : Macera ACUN : Dünya ZİFİR : Tütün dumanının bıraktığı is, leke, iz, zehir, acı, koyu karanlık, siyah |