AŞK YOLA GELİR
Gözlerin, göz ile muhabbetinden
Bir sevda doğar ki kalp dile gelir Yayılır bu sevda, aşk mâbetinden Bülbül şeyda olur, hep güle gelir Yürekte duygunun, tam karasından Ayrılana kadar, yer küresinden Taviz mi verir hiç, mefkuresinden Sevdalı gönüle, sırf çile gelir Tövbeli kaleme, gelirken ilham Nasıl çökmez gönle, serseri bir gam Güzelin çehresi, sanırsın ılgam Böylesi bir sevda, her kula gelir Yaralı gönülden, düşerken serak Efsunlu bakışlar, ederken merak Hicretle sararken, zalim bir firak Çareler gizlenir, dert zula gelir Ben ki başkasına, ümit veremem Gönül yarasını, varıp saramam Bana çare belli, tabip aramam Yâr elinden bâde, sert bile gelir Uyar kalp her zaman, fermanesine Kapıldı sevdanın, hicranesine Haydi derman göster dil yaresine Güzellik nedense, hep ele gelir Enginler seyretsin, uzaktan bizi Asumanda kalmaz, bulutun izi Bilir misin derler, aşk denen gizi Şanssızlıklar beni, hep bula gelir Sözler arkadaşım, kalem sırdaşım Kaf dağının ardı, hayalim düşüm Güzel sevdasıyla ağrıyor başım Ayrılık sonrası, bir mola gelir Aralasın gönül, aşk perdesini Beterden de beter, var derler hani Herkes yaşamalı, ayı her günü Böylesi bir talep, çok alâ gelir Sevda da bu kadar hâr olmamalı Kendine zulmeden, yar olmamalı Genç yaşta saçlarda kar olmamalı Bakınca gözler de, yaş dola gelir Aşık oldu ise, yürek atmalı Güneş farklı doğup, farklı batmalı Sevilen, sevenin, göz de tütmeli Sevda böyle ise, aşk yola gelir Lavanta kokusu, sarar her yanı Yaşamak gerekir, bur da her anı Nasılda coşturur, aşkı izanı Yaşanır bu döngü, hep ola gelir Canana tutkular, inan yoğunda Biter mi bu dertler, hasret çağında Gümüşi şafağın, aydınlığında Lüzumsuz huzura, aşk ile gelir Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ ETEK YAZILARI MEFKURE : Ülkü, ideal ILGAM : Serap HİCRET : Göç SERAK : Dik yerlerden inen buzullarda, derin yarılmalar sebebiyle buz parçalarının koparak aşağıya düşmesi. EFSUN : Büyü, etki FİRAK : Ayrılık, ayrılma ZULA : Yasak ve kaçak şeylerin saklandığı yer BÂDE : Aşk şarabı FERMANE : Yazılı emir HİCRAN : 1. Bir yerden veya bir kimseden ayrılma. 2. Ayrılığın verdiği büyük üzüntü, keder. ASUMAN : Gök yüzü, gök kubbe HÂR : Ateş, aşk ateşi |
Yaşamak gerekir, bur da her anı
Nasılda coşturur, aşkı izanı
Yaşanır bu döngü, hep ola gelir
Canana tutkular, inan yoğunda
Biter mi bu dertler, hasret çağında
Gümüşi şafağın, aydınlığında
Lüzumsuz huzura, aşk ile gelir
Gönül sesin susmasın,nice sevdalara kalem çalasın üstadım.Saygılarımla dost..