BU MERA(n)KBir avuç içi çizgisinden başlayacakın yürümeye önünde koşan Ağustos polenleriyle oynarken ışıklar lavında kuruyan Atlantisin son karasında beyazken Afrika tuzun ve suyun köpüğüyle öpüşürken Zeus nerdesin Polyanna, kirpiğindeki gülümsemeden geçerken yer yüzü ıslak bir penguen alfabesinde mi silinecek öznemiz Yedi harfli midir aşk, sordum gülümseyemeyen Monalizaya sonra yedi günde yaratmış olacak seni dedim’ o Anakara düş’dü dedi kıblesni satan bir gül ile gelsem dedim gölgene biaten ve bir şiirle... Akşam, bir ağacın arkasına saklanmış tevil kurgu bozan zenci bir rahibe henüz sevmek diye bir sarışın kederden geberirken bir masanın kapanışı yüzüme çayın soğumsaından daha sıcak bir şey içe akan Masalını seven bir adam olmak gibi gözlerine düşen iki yıldız örneğin sesine uzanan nilden antik bir mezar olmak sonra bir taşın gölgesine asmak yer küreyi Her sey bir şeyin aşkıyla muktedir ola bilir bir kalbin nara benzemesi, bölünüp çoğalarak nüvesine düşen mavi ve siyah tohum, toprak ve yasal hüzün Merak bu ya hep kendime dönerim sonunda iyi geceler tanrı... CC_ |
Etkileyici bir başlık ve şiir.
Tebrik ediyorum, saygıyla...