Merhum Edip...Aç kalır... Günlerdir yatağa bağlıdır Bilmediği bir hastalığı vardır Yakın arkadaşı ne kadar ziyaret etse Evinden yemek getirse de iştah uzaklaşmıştır Yakın arkadaşı son çare olarak hastaneye yatırır Orada yine bitap ve kendinden geçmiş olarak yatmaktadır Fevkalade zayıf düşen bedeni artık dayanamadığı için son anlarını yaşamaktadır Sır olan bir hasreti vardır, sayıklamalarında çocuk, çocuk diyecek kadar yangındır, kızını aramaktadır Nihayet ruhunu teslim etmiştir, sahipsiz sanılan ve bakımsız olan bu insan çok güzel eserler bırakan yazardır Ceset kadavraya kaldırılır, öğrencilerine talim ettirmek isteyen hekimler göğüsten aşağı olarak keserek ayırmışlardır Son olarak ta başını testereyle keserek kim olduğunu bilmedikleri bu edip ve mütefekkir insanı hiç araştırmamışlardır Sonradan Ömer Seyfettin olarak anlaşılması üzerine telaşa kapılmışlardır, Kadavraya elbette ceset lazımdır ve fakat böyle edep ve hassasiyetten yoksun olmak ne kadar insanlık adına nasıl izah edilecek bir hakikattir Bir... Gül için nasılda Feryat ediyor Bülbül-i Şeyda Sır olan, hasreti yaşatan, firkatte bırakan Arzunun, özlemin, ümidin, edep ve azmin derdinde olması ne ala Kim hilkati itham edebilir, mukadderat kimin elindedir, mahluk nasibi için gayretten feragat etmeyecektir Akıl ve irade sahibi olan her amel ve niyetin hesabında ter dökecektir, her arzu insan için ne kadar felaha vesiledir Mustafa Cilasun |