KÜÇÜK DUYARLIKLARIN ŞİİR(LER)İ-VI
26. ŞİİR VE ACI
şu şiiri şuraya koy yanına da bir acıyı ko sevişip dursunlar kanırta kanırta dünyayı gün ışığı vurur-vurmaz sıradağların alnına omuz omuza yürüsünler güpgüzel bir çağrıya zencefilden geçsinler ayrıca zemherîden ırmak olup aksınlar usulca ama derinden şiir, acıya desin ki: -aşk, acep bir orman mıdır acı, şiiri cevaplasın: -ateştir, küldür, dumandır sağ yanıma şiiri koy sol yanıma acıyı ko gülüşüp dursunlar yanılta yanılta dünyayı 27. HÜZÜNCE kalbinin tutuştuğu yerdeyim, sakın unutma dizlerinin dibine düşmeliyim vurulduğumda bak, bir gülün dikenini batırdım göğsüme dökümünü yaptım suçlarımın: deliresiye sesini döktüğün sokaklar hangi kenttedir isyan en güzel senin sesinde dillenir yağmurunu bağışla bana ve yangınını istediğime yakıştırayım yalnızlığımı 28. DEĞİL değil bu çileler çekilir cinsten bu bakışlar, bu işveli, darmadağınık bu pürüzsüz ten yorgun adamlardan kalan bu yılgı bu sözlerin eriyişi: kartopu gibi yeminlerin eş-zamanlı çözülüşleri mahpus damları, göçükler, kan tükürüşler gettolardan yükselen yandım anam sesleri umursamazlıkla yaşıt bu tükenişler tam barıştım sandığımda bu küskünlük türküsü boğduruldum duygusu: kimyâsal atıklarda birer yılan ısırığı: fosilleşmiş gülüşler değil bu çileler çekilir cinsten apar-topar kaçışlar, bu pervâsızca çırılçıplak bir öpüşten ölüm geçiyor yalnızca, beynimden ve yüreğimden 29. GÜNÜN BİRİNDE bir kadın, az ötede denize bakıyor dalgalı denizden kadın daha dalgalı bir adam, karşıda ateş yakıyor ateşten daha ateşli şarkılar söylüyor bir çocuk, göğsünde gökyüzünü gezdiriyor gökyüzü sâyesinde hüzünler öğreniyor bir kuş, şiir düşürüyor kanatlarından beklenmedik bir zamanda kavuşmanın şiirini bir çiçek, bakınız, bir çiçek de önemsiyor: özgül ağırlığını karasevdanın 30. ÖMÜRLERİ HÜZÜNLE bazı sevdalılar vardır, açıklanamaz açıklansın hele bir taş, taş üstünde kalmaz işte bu tür sevdalılar, kırgınlığa gömülüdür sesleri yırtık, sesleri perişan çok gecenin koynunda, az şafağın ufkundadır karışır giderler fırtınaların uğultusuna doruğuna tırmanırlar acı çekmenin arada bir, sevincin şahdamarına aykırılığın arkadaşlığına soyunmuşlardır konumları çıbanbaşı, bir o kadar yasa-dışı zaferlerde yenilgiyi sınamışlardır göğüslerindeki gül damgası ise yaşadıkça kalacak bir kenara yazın bunu, unutmayın unutmayın, ömürleri hüzünle son bulacak |