HASRET GELİNLİK KIZIM
Günler küskün, hafta kırgın, ay susmuş;
Gezinme, dur, aklımın kıyısı köşesinde… Hangi derman derdime sarılır usul usul; Hangi yara can bulur ölümün dul eşinde… Yokluğun huzurunda el pençe durulurken; Meselemiz unutmak, masamız kurulurken; Hayaller teker teker hasretle vurulurken; Tebessüm mü bulunur serhoşluk neşesinde… Kaç kere teslim ettim dört duvara başımı; Can vermeye hazırken şu yürek telaşımı; Aramaktan yorulan gözlerimde yaşımı; Kurutmaktan yoruldum nedamet güneşinde… Dilde sabır, eyvallah seferinden sonrası; Benden arta kalanlar kederinden sonrası; Siyahlara bürünmüş haberinden sonrası; Mutluluk mu bıraktın mutluluk gişesinde… Tariflere sığmayan boşluklarda acizim; Yalnızlık sahnesinde gölgem kadar yalnızım; Ölüm gözde damadım hasret gelinlik kızım; Yakmadın mı giderken cehennem ateşinde… Ali ALTINLI – 03.08.2017 Saat: 17:00 |
keyfe keder bir hayat mı yoksa özlem duyduğumuz yoksa sancılı bir yürek mi yad ettikçe dünü hüznü asla bertaraf edemediğimiz.
heybesinde doğurgan bir telaş ile şiire yürüyen nice yürek ve şiir şiire geçen iç sesin o devingen tınısında bir matem tadında iken gelecek...
kutluyorum değerli hocam.
hemhal olduk şiirle ve içtik dize dize.
saygılarımla.