Beyaz yelkenli, koskoca gemi
Masum ve mavi denizde foryada
O gün aksi bir inat
Hırçın mi hırçın deli dalgalar
Yükselmiş te yükselmişler.
Fırtına dinmedi
Dalgalar inmedi ama
Ben nasılda dinelmiştim.
Gönlümü savuran, yüreği mi kavuran.
Azgın fırtınalara nasılda boyun eğmiştim.
Dalgalar dinmişti ama kahretsin.
Dinmemişti hâlâ yüreğimdeki fırtına.

Yüreğimde fırtınalar koparan deli sevdalar.
Coştu azgın denize inat.
Coştu deli dalgalar.
Gök kubbenin ulaştı menziline
Ama bomboş ellerim
Hüzün dolu yüreğim vede mahzun

Bir gün kendime  bulacaktım.
Ölüm sessizliğine inat sakin.
Makbere göre huzurlu
Küçücük çocuk gibi neşeli
Anne kucağı gibi şefkatli
Rabbimin merhameti ile merhametli
Bir dost gibi sadakatli
Bir dünya bir sevda bulacaktım kendime
Dalgalı denize inat huzurlu ve sakin
Bana sevdalı gözlerle bakan
Beni ciğerinde saklayan
Aşka susamış bir liman.
Bir liman istiyorum.

Limanlar dalga kıranlara küs
Sevdalar bana küsmüş
Oysa o deli dalgalı çocuk.
Ölü denize aşık.
Ölüm sessizliğine aşina.

Sönmemişti koca volkan gibi
Yakmıştı içimde ne varsa
Yakmıştı hayalleri, umutları, yarınları
Zeytin gözlü sevgilinin.
Al beni sok yüreğinin en derin yerine diyen
Zeytin gözlerini yakmıştı.
Yakmıştı ne varsa etrafımda
Sönmemiş volkandan geri.
Tek kalan şey yüreğim.
Yanarsa yansın ne varsa etrafımda.
Bir tek yüreğim kalsın.
Çünkü orada sen varsın.
Çünkü sen benim yüreğim.
Çünkü sen, benim son limanımsın
02.02.2008 Muammer KARS