ADAMLAR VE KADINLAR
Bir kadın var gözümün önünde
En kadın kadın o Ve en adam adamın ellerinde elleri Kadınlığına adamlar kurban kadın Ve ellerini tutan ellerin sahibi Güneşi söndürecek bir ışıltı yayıyor güne Bakarken birbirine Bir kadın… Gözleri ışıl ışıl adamını görmek arzusunda Kendinden önce kim görse kıskanır Sadece kendi görmek arzusundadır Ve adam kadının gözlerine öyle bakar ki Kadın dünyanın en mesut insanıdır. Bir kadın… Nehrin serin sularından Korkunun duvarlarını aşan bir müjde alır Bir sandık suyun içinde Bir çocuk bakanı hayran bırakan sandığın içinde Gözleri çocuğun… Bir varoluş bakışı Kadın önce kucağına sonra yüreğine alır onu En kötü kötülerden birine kabul ettirir yüreğine koyduğunu Ana olur ona kadın Evlat olur kadına çocuk Zaman zamanı geçer Devirler devirleri Çocuk bir söz getirir Kadın tuttum der bu sözü En kötü olan Kötülüğün damına Bağlar acımadan kadını Gündüz aynı yanar canı kadının Gece ayrı Ve kadın seslenir her sesi duyana Bana der Bir köşk ver Tüm sesleri duyan duyar Ve gereğini yapar Yetmez yüreğinde büyüttüğü o çocuk Ana bildiği kadın dahil herkese yapılanın hesabını sorar Hâsib olan kıpkızıl bir suyun derinlerine mahkum kılar Bir kadın… Tarihin derinliklerinde Kıymetli ve paylaşılamaz şehrin az ötesinde Bir ağaca yaslayarak sırtını Bir adam armağan eder insanlığa Kimse konuşamazken konuşur o Kimsenin bilmediklerini söyler Ve insanlık bile isteye Önce kadına sonra adama ihanet eder Bir kadın… Bir çukurdan çıkan ay berraklığında bir çocuğa el koyar Büyükçe ve masalvari evine getirir adam olacak çocuğu Elleriyle büyütür Yol yordam öğretir Ve çocuk adam olur Gözler bir daha görsem der Ten tatmak ister Kadında aynı arzudadır Tüm adamlığıyla sırtını döner adam Aynalar şahitlik eder âna Yırtılan gömleği şahitlik eder arkasından Adam derinlere kadın yükseklere çıkar Ve bir gün yüksekler adamın olur Kadın adamın Ve adam herkese dediğini der Suçlamak yok… Bir kadın… Birinin kızı Birinin ablası Birinin karısıdır Bir adam elinde ışıl ışıl parlayan çeliğiyle Kimi varsa yollar bir çukura Kadın kinle doldurur kalbini Karnını doyurduğu kabı kinden ibarettir O kin O adamı bir meydana serer Her yerini keser ciğerlerini söker Sevinç çığlıkları atar Yıllar geçer En adam adama pişmanım der Yine meydana çıkar Adamlara meydanda nasıl kalınır Dimdik nasıl olunur Kıyamıyla hatırlatır durur Ve bir iki üç dört beş kadın… Yıllar geçtikçe daha da fazlası Kendilerinden önceki kadınlar kadar Ne yazık ki olamazlar şanslı Konuşamazlar kimsenin karşısında Dertlenemezler Soru soramazlar Tokat yerler cehennem yakasıca ellerden Küfürler dinlerler Dilleri ezilesi erkeklerden Kölesidir onlar Ağabeylerin kardeşlerin çocukların Hiç hata yapmayan kusursuz kocaların Ve ey adam geçinenler Taşıdıkları cinsiyetle Kendilerini üstün zannedenler Köpeklerinde en az kendileri kadar cinsiyet taşıdığını Akıl edemeyenler Evindeki kudüsü Melunlardan önce harap eden Metruk bırakanlar Kulak verin en adam adamın sözüne Ve dönün artık asıl ve asil hakikate O dedi ki: Sizin en hayırlınız kadınlarına iyi davrananlardır! Yine o dedi: Sizin en kötünüz kadınlarını dövenlerdir Ve çöllerde oyuklarda yoldaşlık yapan Gözleri ışıl ışıl haykırdı: O söylüyorsa doğrudur. Haykırıyoruz: O söyledi ve doğru Uyarıyor, hatırlatıyor, tehdit ediyoruz Cehennemin en alt katıyla onları. Müjdeliyoruz Kadının gözünü yaşartmayan Ona dokunmayan Kırmayan Adama yakışır adamlık yapanları Mehmet berat 23,07,17 |