Rahat bırakın beni
Kimseye anlatmayacağım
Bildiklerimi, unuttuklarımı Kaçıran uykumu kabusları Ağlayamadığım gecelerce Gırtlağım yırtılırcasına bağırmadıklarımı Nasıl olsa umurunda değil kimsenin Kimsenin bilmesine müsade etmeyeceğim. Demir ranzalardan yükselen o iğrenç sabah namazı çağırışlarını Hakaretleri, küfürleri, dayakları Sayıdan ibaret küçücük çocukları Kat kat giydiğimiz pantolonları Daha az acısın diye Dişimizi sıktığımız hortum seslerini Kimseyi ikna edemediğimiz morluklarını vücudumuzun Ama fakat lakin diyeceksiniz Anlatmayacağım anlatamayacağım... Avuç içine yaslanmış Uyuya kalmış bir çocuk vardı sınıfın diğer ucunda Vakit sabahın altısı Şak diye bir sesle irkildik Bakamadık sağa veya sola Sınıfı terkeden cellattan anladık ki Boş kalan yanağını çocuğun Okkalı bir tokat doldurmuş Biz... Abilerim Psikoloji falan bilmedik. Görmedik de... Hakaret işkence yok sayma Ve daha nice anlatılmazla büyüdük Sendrom yaşamadık hiç. Döverlerdi çünkü Ya cellatlar ya büyükler! Yıllar böyle geçti Daha da geçiyor. Kapatıyorum gözlerimi O yemekhane, buz gibi yatakhane, Sadece kendini ısıtan kalorifer peteği Öğrenmiyorsa bırakın lan çocukları Duymuyor diye bağırmayın Küfür etmeyin Vuracaksız madem Allahını kitabınız yok mu Yere yatırmayın İki kişiye tutturmayın Çocuğuz lan biz. Çocuktuk lan! Daha on bir yaşında Küçücüktük. Yediniz bizim hakkımız olan etleri zıkkımlandığınız gibi Çocukluğumuzu gençliğimizi Şimdi cehennem olun gidin zihnimden Uykularımı terkedin Rahat bırakın beni Bizi... |