Metroda
Bir metro seyahati, kısa bir yolculuk
bindik ilk duraktan karşımda altı kişi oturmuşlar yan yana üçü kadın ikisi erkek biri çocuk.. Sağdaki kadın şapkalı, ağzını açmadan cak cak sakız çiğniyor orta yaşları geçmiş finişe son sürat yüzünde de bir boya bir boya zannedersiniz kocası bir boya firmasının Ankara bayisi yanında güzel bir genç kız ’Bakma kız gözlerime’ öyle manalı manalı senin de sahibin vardır benim de çok seneler geçti yüreğim birine kanalı yanında ciddi bir adam kravatlı ceketli muhtemelen altıyüzelliyediyeye tabi olanlardan çocuk dershaneden dönüyor belli bu sene kazandı kazandı seneye dershane de yok be amcası amca fötr şapkalı eski devirlerden kalma antika eşya gibi ama değerli mi değerli hem şapka hem de şapkanın altında ki ha bir de pantolonu lime lime olmuş bir genç kız Allah Allah bu nasıl kot pantolon ’Takmışsın kızım bir yerlere’ dedim o da bana ’boş ver amca bunlar şimdi moda’ dedi kestim sesimi kuyruğumu kıstırdım oturdum Onlar bana bakar ben onlara teyze cak cak sakıza devam bir patlatmadığı kaldı sakızı kızın kulağında kulaklık rep mi caz mı yoksa yoksa saz mı yok yok saz değildir şimdinin bebeleri sevmez bizim müzikleri Memurun elinde bir gazete belli ki okumayı seviyor ama spor sayfasından da başlanmaz ki takımın galip mi geldi yoksa önce köşe yazılarını okusana be dostum bir de şu yanımda ki oğlan sigara yerine lavanta koksa On üç tane durak on üç duraktan inen binen bir sürü değişik insan delikanlılar, kızlar, orta yaşlılar çocuklar işte böyle geçip gidiyor hayat... Ahmet ZEYTİNCİ |