iğneyi kendine batırmayıp çuvaldızı yarattığına batıran bir tanrıyı tasavvur edemiyorum zihnimde
ölüm diyorum doğarken hissetmediğimiz bu boyut değişimindeki acıyı ölürken neden hissederiz
kendine yapılması istenmeyen bir şeyi başka bir şeye yapılmasını istemek veya buna izin vermek eşyanın tabiatına aykırıyken ilahi kudret böylesine basit bir mantaliteye muhalif olup ölüm gibi dayanılmaz! bir acıyı peygamberleri dahil neden reva görsün yarattıklarına
gibisinden pek çok soru gelebilir akla
şimdi deli misin denebilir divane misin de denebilir yokkk aşığım ben :) o da sana değil
neyse sadede gelecek olursak ki gelelim
yani sormasak yasakla sınırlasak düşünceyi ha keza şeytana ya da ateşe de tapabilirdik ve tabii putlara o zaman da birileri ,,sorma sorgulama dese böyle şeyleri nice olurdu halimiz desem ve ardından şimdikiye benzerdi diye devam etsem..
yokk.. demeyeyim böyle şeyler..
bu yüzden,, neye niçin inandığımızı iyi bilmemiz bilmeyenlere öğretmemiz sorulana da bazı şeyleri sormayın düşünmeyin yoksa aklınız almaz kafayı yersiniz gibi temelinde akıl olan bir dinle çelişen cevaplar vermezsiniz..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
hüviyetsiz hürriyet şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
hüviyetsiz hürriyet şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
insan zekası belli bir kapasite de yaratılmış..ilahi kudretin ancak bir kısmını yani allahın bizim anlamamızı istediği kadarını anlayabilecek kapasite de..iyi niyet ve vicdan,yapılan her tür davranışı,hal ve hareketi bana göre iyiliğe,güzelliğe ve ibadete çevirir..allahın da bizlerden istediği bu değil mi zaten...bizi yaratan bir gücün olduğunu bilmek,iyiliğe ve güzelliğe yönelmek...
Fikirlerimiz ortak bu noktada. Yaradanın, yarattıklarına kattığı şeylerden ötürü hesap sormayacağı kanaatindeyim; yani en azından böyle bir Tanrı inancım yok benim; ha eğer Tanrı böyle kaprisli, kompleksli bir varlıksa da Tanrı olamaz değil mi? ......... Gibilerinden deli sorular kafamda...
kendi çocuğunuzu tehlike ve kötülüklerden uzaklaştırmak için yeri geldiğinde korkuturuz.. en masum ifadeyle yaparsan şunu yaparım deriz ama yapmayız genellikle..peki bu yalanın hangi rengine girer.. buradaki maksat ceza vermek değil korku vererek ona zarar gelmesine mani olmak.. siz eğitimcisiniz.. daha çoğalabilir bu örnek.. peki bu davranışın sonucu uygulanmayarak esasen merhametin de göstergesi değil midir.. ve dahi Yaratan ın merhameti ve affediciliği ile kulun merhameti kıyaslanambilir mi
esasında şeytan ve kötülük olmasaydı cennet de olmazdı..
ve Adem yanlış yaptıysa ceremesini çekmenin sebebi Adem oğlu olduğumuzdan mıdır diye başka bir soru gelse de akla.. konu dağılır
Kur'anda evren anahtarları var. Der ki; zulme uğrayanın mutlulukluktur ahiretten alacağı. Öyle mutluluk ki, bir anı eziyetle geçirilmiş bir ömrü unutturur. Dünyadaki gayrımeşru doyumlar ise ötede öyle bir karşılık bulacak ki, tek bir anı buradaki tüm hazzı (sözümona) silip süpürecek. Dünyadaki mutluluk; bizim beklentimiz, gel gör ki, büyük hesap başka işliyor. Siz daha iyi bilirsiniz.
estağfurullah,, diyerek başlamak isterim söze zira bilginin ve ilmin doyum noktasının olmadığına inananlardanım..
ilahi kudret varsa ki elbette var.. ilahi adaletin olması da su götürmez bir gerçektir kanaatimce..
irade ve şeytanın varlığıyla sınava tutulduğumuz alemde sabırlı olan ve isyan etmeyip doğru yoldan şaşmayana mutlak ödül verileceği şüphesiz
yazıda vurgulamak istediğim ise inanç ile iman arasında kurulması gereken akıl bağının gerekliliği.. pek çoğumuz batıl inanç,gelenek,görenek ve alışkanlıkları aslın önüne geçecek şekilde yaşıyoruz..oysa Yaratan aklı kullanıp kendine ulaşılıp bulunsun diye vermişti.. salt itaat için değil.. ki itaat sonuç olmalı.. bizler ise sonuca giden yolda yürümek yerine koşulsuz şartsız ve ne yazık ki bilinçsizce kısa yol tuşlarını kullanmayı yeğliyoruz sunulan aklın..
kendi düşüncelerimdir.. kesin yargılar yerine kanaatimi belirtmek istedim zira hüküm vermek tehlikeli.. herkesin aklı var.. aransın bulunsun ve biraz da düşünülsün istedim..
Tanrıyla benim aramdaki bağ sadece ikimize özel olarak kalıyor. Yoksa benim bu kadar sorularıma ondan başka kim tahammül edebilirdi ?