"Marifet iltifata tabidir" düsturunu bilmek ve öğrenmek meziyetli bir insan olmayı gerektirir mutlaka.
İnsan, insanın kurdu derler.
İyi ve güzel şeyler yapanı alkışlamak gibi bir haslet terk edildi çoktandır.
Hasetlik diz boyu. Bir basamak yukarıya çıkanın paçasından çekmek vasatı refleks oldu.
illa ki eşitleyecek kendini, ilenerek imrendiği ile.
Ancak tutumu ve davranış tarzı, bulunduğu basamaktan iki basmak yukarıya çıkarak oradaki ile eşitlenmek değil.
Çünkü böylesi zor olanı.
İki basamak yukarıdakini kendi seviyesine indirerek eşitlemek daha kolay.
Ne diyelim?.
Allah akıl ve izan eylesin ihtiyacı olana..

Bahçe yapsan gül üretsen dalında
Görürsün ki emeklerin boşuna
Viran olur bir bilmezin elinde
Kar yağdırır tomurcuğun döşüne


İmar etsen dağı, yayla, ovayı
Gülümsetsen dere, ırmak, havayı
Baltalayıp sürdürdüğün davayı
Olmaz işler yaratırlar başına


Ağaç diksen yüz yıllara yol olan
Deryalara dönse kuru göl olan
Cennet olsa bir zamanlar çöl olan
Kem bakarlar gerçekleşen, düşüne


Dağı delsen yollar açsan sılaya
Her zorluğu tamamlasan kolaya
Düşürürler görülmemiş belaya
Zehirleri karıştırıp aşına


Özel kılsan hayatın her anını
Kirletirler aktan beyaz şanını
Sakınmadan harcasan öz canını
Yarenine, toprağına, taşına


Uykundaki düşü hayra yorarsın
Kadir kıymet bilenleri ararsın
En son halin gerçeğine erersin
Boğulursun gözündeki yaşına


Şaşkınlıklar otururken çehrene
Kahır ile bakınırsın çevrene
Geldiğine pişman olup evrene
Sıka sıka kan oturur dişine


Her ne yapsan güzellikler adına
Varamazsın şöyle üç gün tadına
Ya taşlarlar ya tutarlar oduna
Alıcı kuş gibi düşüp peşine


Diyelim ki mukadderat, olanlar
Yanı sıra şer*de huzur bulanlar
Hayatlardan bayram günü çalanlar
Gel de kızma şu feleğin işine



20.06.2017