YURDA KARTAL BAKIŞI
Ben gökyüzünde uçan sert bakışlı kartalım,
Bu yurdu dolaşırım bir uçtan diğer uca, Kah deniz üzerinde, kah ormanda uçarım, Bir sarp kayalığa konarım yorulunca, Bir bakarsın Akdeniz kıyılarındayım, Ege, Marmara ve az sonra Karadeniz, Sonunda bir bakarsın Anadolu semalarındayım, Şimdi ise ormanlar beni için yeşil bir deniz, … Ziyaret ederim Ağrı’da İshak Paşa sarayını, Ardahan, Damal’ da izlerim Atatürk’ün gölgesini, Bir çırpıda geçtim işte Posof çayını, Ardahan’dan az sonra gördüm Oltu ilçesini, Erzurum bir başka göründü gözlerime, Tarih sanki çifte minarenin gölgelerinde, Yaylalardan esen yel işledi yüreğime, Oradan yol alırım beyaz bulut izinde, Tercan, Dersim, Keban ve işte Malatya, Buraya gelip te geçip gitmek olur mu? Güzelliğiyle benzer on dördünde ki aya, Gönül bu gelip te hiç gezmeden olur mu? Malatya’da güç bela ayrılmak zor olsa da, Gökyüzüne yükselip uçtum Adıyaman’a, Koca bir tarih buldum yüksek Nemrut Dağında, Güneş doğarken kazanır burada bambaşka mana, Sabah kuş vaktinde uğurladı ben Adıyaman, Bensiden yel vurdu geçtim, Fırat’ın suyundan içtim, Urfa’yı gördüğümde durup ta geçmişe döndü zaman, Hz. İbrahim’in geçtiği dağaları, yolları tek, tek seçtim Bir an dalıp gitmişim bin yıllar öncesine, Geçmişin sarhoşluğu beni alıp götürmüş, Ta tarihin ilerisinde ki güzellikler ülkesine, Burası Diyarbakır tarihi bağrına gömmüş, Bismillah deyip kanatlandım Bismil’den, Sarp dağları aşıp geçtim Dicle’nin suyundan içtim, Batman’a geldiğimi anladım tatlı şiveli dilinden, Hasankeyf’i görünce bu ile paha dahi biçemedim, Bingöl, Muş, Bitlis derken Van Gölü, Gölün ötesinde yalnız durur Hakkari, Buraya gelmeyen sanmış burayı sahra çölü, İkramı severim diyenler gelip görsünler misafirperveri, Hakkari’den yükseldim az ilerde Pervari, Siirt, Şırnak derken, işte güzel il Mardin, Dedim gelmişken Midyat’tan ötesini de gezeyim bari, Beni bir başka büyüledi güzel ilçe Nusaybin, Kılıçtepe, Viranşehir, Akçakale’yi bir kuş bakışıyla geçtim, Yoruldum da, Gaziantep’te vereyim dedim mola, Uzun süre dinlenmişim aklımca tam yerleşmişim, Tekrar görüşmek üzere deyip te tekrar koyuldum yola, Hatay İskenderun körfezinde selam verdi martılar, Yemyeşil Adana’nın yeşilliğini gel gör dillere şayan, Baktım iki kardeş bu şehri tam ortasına almışlar, Sordum adlarını dediler Seyhan, Ceyhan, Mersin, Karaman derken işte huzur dolu Mevlana, Hoca Nasreddin hep gelir aklıma burada, Ne olursan ol, yine gel gör Konya medeniyete ana, Tarihi canlandırır gözlerinde hemen şurada, Konya ovası uçsuz bucaksız utçumda uçtum, Niğde, Aksaray, Nevşehir işte birde Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, Çankırı, ve derken Çorum, Anlatmayla bitmez hiç sorma Ankara ve Eskişehir, Bütün illerinde bambaşka bir güzellik, Geçmişten geleceğe en şirin hatıralar, Her belde, ilçesinde apayrı bin özellik, Zengin bahçeler bağlar, suları aşar çağlar, Bu ülke insana dünyada ki gölgelik, İmrenir inan ki bütün kıtalar ağlar, Anlattığım bu ülkede sadece bir gezimlik, Gelin bu cenneti yaşatalım hep birlik… |