hiç yedin mi rüzgârını
çarpar adamı üşütür ayazı
bak denize açıklarında yatar
aşkını boğmuş deniz kızı

askerlerin çığlığını dinle
cüretkârların çürük tütün kokusu derinlerden
kısma gözlerini bakma kaş üstünden
suçlu değil kimse
sen suçlusun sen
kupkuru ödlekliğinden

fısıldar ilahi ezgilerle
kimi aşık kimi efsane
sen sonsuzlukta bir nokta
ama değerli
doğruyu oluşturanlar gibi
efsanesin toprağına tehditler savur aşkına

ilhamı alır dönersin arkana
aşık olmak ve savaşmak
amma ve lakin
zeus’un izni olmadan
ne bir savaş ne de öldürmeye değer aşk
helal değil sana

izmir merkez kuzey güney doğu ve batı
bu enginlerde arsız gemilerden önce
cehalet battı

iyot bildiğin afyon buralarda
tarihle kol kola dalgalar çakırkeyif
bir konak bir yaka gezerler sallana sallana

sende şimdi sezen gibi sar bir cigara
yak ucunda korkuları
sonra bırak kalbini konaktan
bu halk pasaporttan alır
yoluna ismini kazır
okusun diye alsancak yolcuları