Suskun bekletsinHayat... Sana yalan söylemedi Yalan söyleyenler avunmayı seçti Yalan zaten bizzat zaafın adresiydi İlim ve irfandan uzak olan her kimse için hevesti Sen tabi olduğun, inandırıldığın zannın içindesin Ufku ve aydınlığa hasret olan nefessin Çaresizlik içinde demek ki kaderim böyleymiş diye Umutlarını, hülyalarını henüz masumken öldürürsün Senin için hayat ve şartlandırıldığın yaşamak Başkalarının, en yakınlarının zaaf ve yanlışlarına kurban olmandır Gün yüzüne hasret, acziyete rağbet, şirke icabet Yalnızlığın her halinde suskun arzuların kederinde beklersin Acaba... Nasıl ihmal ettim Yıllara sari insanın haline Nakşeden izleri fark edemedim Sadece bakan, duyan biri miydim Görmeyi, işitmeyi niçin böyle ihmal ettim Okuduğum nesirler, makaleler adına nasıl bir Bilincin, dikkatin, rikkatin eşiğinde Daha nasıl tekamül ederdim Okuduğun ne kadar edebi, felsefi, tarihi kitaplar varsa kütüphanemde hayli zaman beklettim ve sonra ihtiyaç sahiplerine gönderdim Zaten maksat o eserin insanlara ulaşması ve genel olarak ibret ve tecrübelerden yararlanmasıydı, böyle istedim Fakat gördüm ve şahit oldum ki gezdiğim ve temaşa ettiğim her suret ve siretin yıllara sari tecrübesini üzerinde taşıyan insanların melallerini okumak, anlamak, daha ibret almak asıl olandı, okudukça çok etkilenmiştim Sen... Her zaman Böyle içten ve samimi Sevinç ve neşe içinde umut ol Zaman zaman Karşına çıkacaktır dikenli Çile ve cefalı, sabır isteyen yol Korkma, endişeye kapılma Asla kendine olan güveni zafiyet uğratma Aklın ve iradenle verdiğin her karar Bedeline razı olacağın taktir hakkındır unutma Bizzat irade kullanmadığın bela çıkarsa karşına Ve bunu yaşamak mecburiyetinde olursan tasalanma Sen sakın bir başkası olma, yaratan haktan uzaklaşma Mukadderat senin elinde olmayınca, hamt et seni yaratana Mustafa Cilasun |