SİPER...
Frapan şiirler serdim başucuma,
Halımın kırıklarını sardım burma sargılarla, İlahlar biriktiren ruhları tıktım tavan arasına Sızan yağmurun ve rahmetin çatısında Soluksuz bir Tanrı. Yine can pazarı Yine isyan Feryat figan yerküre Ilıman bilirdim oysa rahmeti Demek ki yarının seyrinde gizli Cennet ve cehennemin gizili, Kaputlarında anlık hezeyanların, Sol alt köşesinde mi olmalı yoksa şairin imzası? Sözüm ona yazın başı İyi de neyin nazı bunca ışığı öteleyen karanlık? Üstelik mihrabın izi Bir de kelam ve selam iken farzı hayatın, Döşeklerde de mi serili kaygı ve yanılgı? Öykündüğüm aydınlık bir pencere, Henüz bulaşmamışken beşerin kir(n)i, Yalıtılmış kiremit, yorgun toprak misali. Örtündüğüm onca kelam mademki Evrenin zikri, Bir de dolduruşa gelip de zaman, Kusarken dünü… Ah, yarınlarım; Ah, sefil varlığım tufan misali Bir de çıkmayı dilediğim kerevit, Namüsait bir dokunuşta Zafiyetlerimin bedeli belki de Tokuşturduğum her şiir Yine benlik içtimada, Zanların tefsiri mi yoksa Kıpırtısı eksik zihniyet? Belki de hoyrat bir zincirleme kaza, Elemin başrolü, Dünün közü, Yarınlara da Eyvallah çektiğim Deli bir rüya… Gölgelenmiş varlık Bulutların da nazarında kaypak bir gün ışığı Üstelik insanın namerdi bazı bazı; Hakkaniyet dolu dualarımın da korunaklı Dünyamdaki korkusuz meali. Üstelik Bir kıblem bir de yürek denen neferin Asil külliyatı, Dıştan içe ve ön cephe madem Sığındığım siper, Dipçiğin de kudreti Zan altında kelam nasıl ki Irak görkemli şehirden… Altı üstü kırsalı ömrün, Bir tahta iskemle bir de tabure; Oturaklı nidalarından da yoksun Geçkin kadınların şerrine lanet misali Öykündüğüm duru insanlar, Makberleri olsa da elem Yürekleri hep serin hep huzur yüklü. |
Selamlar, sevgiler.