ama çığlığı, çalı çırpıdan bozma bir tutam aşiyana sahip çıkamadı diye dalında bütün yapraklarıyla yas tutup kurutur ağacı..
önce kuşlar göçer içten peşinden ormanlar..
gözlerden arta kalan tuzlu su! bereketi köklerinden sökülmüş ıssız bir vahaya çevirir toprağı
çöller, kendini ağaç sanan serap görmüş kaktüslerle dolar ve her birinin gölgesine kumlar, kendisini taşıyan rüzgarla bir zamanlar nasıl kale olduklarının ihtişamlı hikayesini fısıldar
unutmak ayağı kırık topal at ve namluya sürdüğün her bir iyiliğe en az iki şahit ister hatıra
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
kum hikayesi şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
kum hikayesi şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Allahtan Ay denen bir şey var.. olmadı yıldızlar.. daha da olmadı eskilerin başımıza yağacak dediği taşlar.. taş deyipte geçme.. gökten düşenlerin piyasa değeri dudak uçuklatıyor.. geçen çok aradım.. buldum ama gökten düşenlerden değil.. hem böylelikle de taş koleksiyonumun varlığından bahsetmiş oldum :)
şaka bir yana
nefes almanın dışında yaşamdan bir şeyler araklayabiliriz.. biraz hayal.. az biraz cesaretle.
Derin bir şiir ile yine karşılıyorsun bizi, bu defa ben sana aynı serzenişte bulunmak istiyorum, neden bu güzel duygu yoğunluğunu, konuyu ve yazımı bu kadar kısa tuttun? Öyle içine çekiyor ve kafa da film şeridi gibi oynatılıyor ki her sahnesi şiirin, pat ansızın şiirin bittiğini anlıyoruz. Lakin yine de özünden, sözünden ve içtenliğinden hiç bir şey kaybetmemiş satırlar yine kendine has üslup ve kurgu dili ile özgün bir eser ortaya koyulmuş. Yüreğinizin sesini, kaleminizin keskinliğini kutlarım şairim. Nice bu tür güzelliklere birlikte. Saygılar,sevgiler..
çalışırken zor oluyor.. misal bir duygunun ilk bir kaç satırını yazıp iş sebebiyle ortalama yarımşar saat ara vermek durumunda kalıyorum.. haliyle aynı hissi yakalamak için yazdıklarımı baştan okuyup kopmamaya çalışıyorum.. ve uzun şiirleri pek beceremem.. hele ki sonları..
şiirle kalalım efendim.. bazen çay.. bazen bir fincan kahve eşliğinde
Ve say ki ölmedi kuşlar göğüs kafesimizde
Kaç güneş doğurur ki bizi bıkmadan
Yeniden yeniden. ..
Eksik olma sen.