GİDİYORUM
Gidiyorum;
Gülleri derlemeden bahçene bırakıp, Dikenleri elime batıra batıra gidiyorum. Bütün acılarımı vurup yüreğimin sırtına; Gül kokunu yapraklara serperek, Ruhumu bedenimin bovuluna atıp, Sevdamın orman yangınında yanmaya gidiyorum. Bensiz kal gönül gözüm, bensiz kal, Beni görme... Gözyaşlarımı yağmur diye bulutlara dökerek, Acıların ırmağında akmaya gidiyorum. İçimde yeşerttiğim tüm duygu çiçeklerini koparıp, Bütün hatıraları resimlerde çerçeveleyerek, Arkamdan önüme düşen gölgemi, Senden usulca alıp kendimi, çekip gidiyorum. Kurak sensizliğin çölünde serabını görmeye gidiyorum. Sevgi dolu Kalbimi bir ıssızlıkta durdurmaya gidiyorum. Hoşça kal suyundan kana kana içtiğim sevgi kuyum. Say ki, hiç yaşamadım buralarda, Say ki, seni bir gül kadar bile hiç sevmedim... Soldurmamak için çiçeklerini koklamadım baharın. Bozguna uğramış yüreğimin hüznüyle, Bir ağacın kavuğuna alın yazımı kazıyıp, Ömrümden ölümüne çekip gidiyorum. Kaderimin hem yolu, hem de yolcusuyum... Yıldızların kanatlarına takılıp ışıldamaya gidiyorum. Rüzgarların tozunda, uğultusunda kaybolmaya gidiyorum. Yalnızlığımda damıttığım hayalini öperek, Ve sevdadan yana ne varsa göğsümden sökerek, Gecenin zifirini saçlarımdan tutup yolarak gidiyorum. Bağlı bir sandal gibi çarpa çarpa kıyılara, Bir gecenin gözlerinde ağlamaya gidiyorum. Bütün gönül borcumu ödedim sana; Artık ne diyecek bir sözüm kaldı, Ne de okuyacak bir şiirim. Bakmadan önümdeki uçurumlara; Ellerimdeki can kırıklarımla, cennetine gidiyorum. Bensiz kal gönül gözüm, bensiz kal Beni görme... Seni benden kurtarmak için, dualarla gidiyorum... Figen ANAR /29.05.2017 |