19
Yorum
38
Beğeni
5,0
Puan
2948
Okunma


...Biliyorum ne yazsam az ne söylesem boş
Bu yüzden yanak ıslak kalem sarhoş…
Geceden hüzün çaldı gözlerim
Yokluğunun boşluğuna tutunmaya çalışırken
Kuruttu kirpiklerim, gözlerimdeki nemi
Daldım yalnızlığa, okyanusta sal gibi
Hangi söz teselli ederse onu söyle
İçimin kanayan yerlerine süreceğim anne …
Sızıdır bu; eskimeyen gitgide büyüyen
İfşasını kendime yasakladığım sızıdır bu
Kelimelerin anaç yanlarını yutkunurken
Burnumun kemiğini sızlatan…
Böyle mi yakar sinenin kokusu?
Dokunduğun eşyaların, bir parça kumaşın dayanılmaz sorgusu…
Rüyaların ortasına saklanan kâbus
Karaya oturtan umutların hayal kırıklığı
Çaresizliğin kırılgan yapısını
Kıyılarım hasretinin saklı mezarı
Ayyuka çıkıyor, şehrin enkazındaki yaşama kavgam
Say ki içime gömdüler seni
Yüreğimi parça parça sökerek
Omuzlarda giden bendim say
Sâlası okunan toprağa sarılan
Gelin gibi ak kefene bürünen bendim say…
Güvenmiyorum artık akıp giden zamana
Alışırsın dedikleri şey dile kolay
Bak bu gün gibi
Say dayanabilirsen say
Tam iki yıl, üç gün, sekiz ay…
Evin köşesinden sızacak diye gölgen
Kırık kanatlarım uçacak, ellerin saçlarım da dolaşacak diye
Yitik rüzgârlara bırakıyorum kendimi
Bu yoksul bekleyiş sana münhasır
Beni de kendin gibi öksüz bıraktın ya
Ne çayın tadı var şimdi
Ne de eskisi kadar güzel begonya
Uzak denizler gibiyim anne
Isısız, yorgun, tatsız, tuzsuz,
Yüreğimin ortasında koca bir dağ…
Göğümden çekildi kuşlar
Hangi yıldızı tutsam kayıp gidiyor avuçlarımdan
Ömür dediğin ne ki,
Kâh hırçın, kâh durgun.
Bu yalancı mezar taşı,
Bu çiçekler bilmiyor yasını
Bakma kabrinin üstündeki gülüşmelerine…
Mukadderat deyip gittin ya
Gönül tahtından uçtu güvercinler
Umut kuşandı içimdeki süvariler
Hepsi bir can değil mi anne?
Atlar boş dönene kadar bekleyeceğim seni
İmanım vuslata kefil
Bir can kopardın canımdan
Birde
Alacağın olsun Azrail…
5.0
100% (28)