Çekip gittiSanki... Çaresiz bir palyaçoydum Her ne söylemişse onu yerine getiriyordum Günlerce, aylarca ve hatta yıllarca iş için çabalıyordum Eve gittiğimde ellerim boş dönmek istemiyordum, kahroluyordum Artık dayanacak gücüm kalmamıştı biliyordum, kapı açılınca gözlerine bakıyordum Sıcak bir tebessüm bulunca huzur buluyordum, hiç durmadan çalışsam bunu kaybetmek istemiyordum Kadın... Sessizce çekip gitti Çünkü sabrı tükenmişti Her söylediyse yerine getirilmedi Şek ve şüphe içinde her gece beklemekteydi Kuru ve katıksız bir ekmek, yağsız yemek derdi değildi Güvenmek, emin olmak, ihanete uğramamak için direniyordu f fakat yetmiyordu Bir ömür geçirmek ve paylaşmak için tercih ettiği adam, ondan samimiyet ve sadakatini esirgiyordu Yıllarca sabretti, sessizlik içinde bekledi, sinirlenmesin diye lal olmuş bir halde nöbetteydi, sızıp gelen artık hak etmiyordu Hangi... Umuda baksam Kalbim ve zihnimi yoklasam İçinde kaybolduğum yalnızlığı bir bir yazsam Sinemde düğümlenen, hece hece terennüm edilen arzuları unutsam Kanadı kırılmış bir kuşun çaresizliğinde ve şiddetle yağan yağmurun titreten vaktinde ibrete kansam Ölmeden önce ve ötenin ruhuma, aklıma, vicdanıma hitap eden ayetlerinde adam olmayı başarsam Garip... Bir belaya çattık Her ne yaptımsa çare bulamadık Gündüzümüzü gece, gecemizi gündüz yaptık Saatlerce, günlerce bu beladan kurtulmak için çabaladık Lakin yinede unutamadık, zihnimizi derdest eden bu sızıdan kurtulamadık Hayret ediyorum, sabrın bin bir halini deniyorum, aklımdan çıkartmak için daha ne yapacağımı bilemiyorum, tutsaktık Mustafa Cilasun |