Yine Gecenin Namlusuna Sürdüm Sabahı
Yine gecenin namlusuna sürdüm sabahı
düşünürken sevdiklerimi güneşin doğuşunu beklemeli özlem ile hasret ile göz kırpar mı bilmem dağların arkasından beklemeli o yumuşaklığı sıcaklığı bir sevgiliyi bekler gibi... siz karanlık zannedersiniz geceyi oysa ne de aydınlatır benim ruhumu ne de huzur verir o arsız gecenin gizemi... yine gecenin namlusuna sürdüm sabahı yine gece gece gelir aklıma vatan bir uçtan bir uca o güzelim topraklar kurdu kuşu börtü böceği gelir aklıma güzel yurdum hangi köşelerde ne tuzaklar başı dumanlı dağlar belki uzaklar... gece elini verir ruhunu verir tüm gizemini verir sana almak istersen gönlüne koymak istersen ne karanlık ne de gece bilirim hiç de yanlış yapmadı bana... göğsümde uyuttum zaman zaman kimi bebeleri mi kimi zamanda sevdiğimi on santimlik yere sevdiğimle dünyalar sığdırdım kıyamet kopacak oldu göz yaşlarıyla vardım secdeye baktım her yer merhamet doldu... unutmamalı zamanı bir de insanı bir de günahı bir de yanlış yaptıklarımdan dilenen aman dualarına sığdır onlar unutur belki sana yaptıkları ahı yine gecenin namlusuna sürdüm sabahı... |